Deprem acısı sönmeden.
'İç' acıtacak ayrışmalar başladı.
İyi mi?
*
Ortak acı noktasında.
Her kesim birleşirken.
Devlet-millet ayrıştırmasına.
Kamu-dernek bölünmesine.
Bizden-ondan yaklaşımlarına daldık.
*
Maalesef acı birleşirken.
Toplumsal bütünlükte ayrıştık.
*
Bizde genel anlayış.
Güçten yanı tavırdır.
Güç nerede ise kayma mevcuttur.
Yaşamın kuralıdır.
Güç ile alakalıdır.
Yozgat’ın yaşadığı da budur.
*
Kimin, nerede kaydığından ziyade.
Kimin, nereye yakın olduğuna bakmak lazım.
Neye hizmet ettiği.
Ne ile meşgul olduğuna bakın.
Anlarsınız.
*
Yerelde de durum farklı değil.
Yozgat’ın meselesi kendisiyle alakalı.
Kendini çözemediğinden.
Sorunlarla uğraşıp.
Küçük işlerle.
Ayak oyunlarıyla.
Menfaat.
Çıkar zihniyetiyle.
Yol alıyor.
Anlayın.
*
Toplum kendini sorgulamadıkça.
Bunlar yaşanmaya devam edecektir.
Siyasete.
Bürokrasiye.
Özel sektöre.
Sivil toplum örgütlerine.
Yakındalıkla.
Ahbap çavuş ilişkisiyle.
Bakıldıkça.
Yozgat’ın küçülmesi hızlanacaktır.
Bilin.

Geçmişte atılan temeller.
Yıllar geçtikçe yıkıldığından.
Maalesef sağlam temelleri bir türlü 
oluşturamıyoruz.
Yarın atılacak temelinde de sağlamlığı  da şüpheli görünüyor.
Anlayın.

Siyasete ‘iktidar’ yaklaşımıyla bakarsak.
Yine kaybedenler tarafında yer alırız.
Eğer.
Muhalefet yaklaşımı ile.
Sorgulamaya başlarsak.
Kazanmak için starta gelmiş oluruz.
Bunu da kavramamız gerekir.
Mesele, iktidar-muhalefet değil elbet.
Mesele, toplumun kendini sorgulamasıdır.
İktidar bir tarafta.
Muhalefet karşıda.
*
Meselenin temeli birlikteliğe geliyor.
Siyasal birliktelik.
Bürokratik birliktelik.
STKsal birliktelik.
Toplumsal birliktelik.
Ayrı düşünebilirsiniz.
Fikirleriniz tutmayabilir.
Bakış açılarınız aynı olmayabilir.
Lakin.
Bu şehirde yaşayorsanız.
Bu şehrin önceliklerini de.
Ortak akıl mantığıyla çözmek zorundasınız.
İktidarın da muhalefetin de görevi  budur.
Anlatabildim mi?