ABD Başkanı Donald Trump’ın yakın dostu, sosyal medya fenomeni ve muhafazakâr siyasi aktivist Charlie Kirk, Utah Üniversitesi’nde düzenlenen bir panelde konuşma yaptığı sırada uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. ABD'nin genç muhafazakâr kitlesi üzerinde büyük etkisi olan Kirk’in öldürülmesi, siyasi tartışmaları yeniden alevlendirdi. Olay sonrası yapılan ilk açıklamalarda, saldırganın kimliği netlik kazanmamışken, FBI ve Utah polisi soruşturmayı sürdürüyor.
CHARLIE KIRK KİMDİR?

Charlie Kirk, 2012 yılında henüz 18 yaşındayken “Turning Point USA (TPUSA)” adlı muhafazakâr öğrenci hareketini kurarak dikkatleri üzerine çekti. TPUSA, ABD’nin liberal eğilimli üniversitelerinde muhafazakâr değerleri yaymayı hedefleyen bir yapı olarak tanındı. Bugün 850’den fazla üniversitede aktif olan bu örgüt, genç muhafazakârlar için önemli bir ağ haline geldi.
Kirk, üniversite diploması olmamasına rağmen, etkili bir hatip olarak kısa sürede öne çıktı. Sosyal medyada paylaştığı kampüs tartışmaları, özellikle cinsiyet kimliği, iklim değişikliği, inanç ve aile değerleri gibi konulardaki sert çıkışlarıyla viral hale geliyordu. Aynı zamanda “The Maga Doctrine” adlı çok satan bir kitap kaleme aldı ve sık sık Trump kampanyalarında sahne aldı.
Chicago’nun varlıklı banliyölerinden Prospect Heights’ta büyüyen Kirk, West Point Askeri Akademisi’ne kabul edilmedi. Devlet üniversitesine başladıktan kısa süre sonra okulu bırakıp siyasete yöneldi. Bu süreçte Cumhuriyetçi etkinliklerde konuşmalar yaparak ün kazandı. Evli olduğu podcast sunucusu Erika Frantzve’le iki çocuk sahibi olan Kirk, evanjelik Hristiyan kimliğini de her fırsatta ön plana çıkarıyordu.
Trump, daha önce programına konuk olduğu Kirk için, “Charlie’ye teşekkür etmek istiyorum, inanılmaz bir adam. Ülkeye sevgisi, ruhu ve gençler için kurduğu güçlü örgüt gerçekten olağanüstü” demişti. Suikastın ardından ise şu ifadeleri kullandı:
“Muhteşem, hatta efsanevi Charlie Kirk öldü. Kimse, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gençleri ondan daha iyi anlamadı ve kimse kalplerine ondan daha çok dokunmadı. Herkes tarafından, özellikle de benim tarafımdan sevildi ve saygı gördü. Ama artık bizimle değil. Melania ve ben, sevgili eşi Erika’ya ve ailesine en derin taziyelerimizi sunuyoruz. Charlie, seni seviyoruz!”
CHARLIE KIRK'Ü KİM ÖLDÜRDÜ? SUİKAST ANINDA NELER YAŞANDI?

Kirk, “America Comeback Tour” kapsamında Utah Üniversitesi’nde konuşma yaptığı sırada, keskin nişancı tarafından vuruldu. İlk etapta tişörtünün altına giydiği kurşun geçirmez yeleğe isabet eden mermi, boynuna saplandı ve şah damarını parçaladı. Kamera önünde yaşanan bu olay, farklı açılardan sosyal medyada hızla yayıldı.
Güvenlik ekipleri hemen müdahale etti, Kirk bilinç açık halde ambulansa bindirildi. Ancak hastanede geçirdiği acil ameliyata rağmen, aşırı kan kaybı nedeniyle hayatını kaybetti.
Olay sonrası yaşlı bir adam gözaltına alındı ve FBI Direktörü Kash Patel saldırganın yakalandığını duyurdu. Ancak gözaltına alınan kişinin Demokrat Parti üyesi Michael Mallison olduğu ve saldırıyla hiçbir bağlantısının bulunmadığı kısa sürede anlaşıldı. Patel bu hatayı kabul etmek zorunda kaldı.
Balistik incelemeler, saldırının karşı binanın çatısından yapıldığını ve uzun namlulu bir tüfekle gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Sosyal medyada yayılan görüntülerde, saldırganın çatıdan kaçtığı da tespit edildi. Soruşturmayı yürüten FBI ve Utah polisi, saldırganın hâlâ firarda olduğunu ve büyük olasılıkla yalnız çalışan bir “lone wolf” saldırgan olduğunu değerlendiriyor.
SUİKASTIN ARDINDA KİM VAR? SİYASİ GERİLİM TIRMANIYOR

Charlie Kirk’ün ölüm haberi, başta Donald Trump olmak üzere dünya genelindeki muhafazakâr liderler tarafından büyük bir üzüntüyle karşılandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Putin’in danışmanı Alexander Dugin, Japon muhafazakâr lider Hoshuto Hyakuta ve eski Brezilya Başkanı Jair Bolsonaro taziye mesajları yayımladı.
Buna karşın sosyal medyada bazı kullanıcılar, Kirk’ün sert ve ayrıştırıcı söylemlerini gerekçe göstererek suikasta tepki göstermedi. Suikastin ardından ABD'de sağ ve sol arasındaki gerilim bir kez daha tırmandı. Kirk için düzenlenen anma töreninde çıkan kavga, bu kutuplaşmanın ne kadar derinleştiğini ortaya koydu.



