1960 Roma Olimpiyatları Milli Takım kampına kadar uzanan spor hayatı ve 16 ülkede görev yaptığı gazetecilik serüveniyle dikkat çeken Satıcı, üç Altın Kemer'e sahip olmasının ardındaki eşsiz hikâyeyi de ilk kez bu kadar detaylı açıkladı.
Üç Altın Kemerin Sırrı: 45 Yıllık Kesintisiz Aşk
Fethi Satıcı, kariyerinde çok önemli bir yere sahip olan Altın Kemerlerin neden kendisine layık görüldüğüne dair, "Şimdiye kadar kimse sormadı," dediği cevabı verdi. Satıcı, ilk Altın Kemeri'nin 1990 yılında 40. Kırkpınar Ağası Sayın Murat Köse tarafından, Türk güreşine yönetici, gazeteci ve milli sporcu hizmetlerinden dolayı devlet töreniyle verildiğini belirtti.
Ancak üç Altın Kemer'in asıl benzersiz özelliğini, "Kırkpınar'ı 1880 yılından beri, yani 45 yıl hiç aralıksız takip ettim," sözleriyle ortaya koydu. Hasta, rahatsız, hatta kalp operasyonu geçirmiş olmasına rağmen Kırkpınar'ı bir yıl bile atlamadığını vurgulayan Satıcı, "Bu kesintisiz takip nedeniyle üç tane Altın Kemer'e layık görüldüm. Kırkpınar'ı bir yıl takip etmeyen sıfırlanır," diyerek bu başarının zorluğuna işaret etti.
Minderden Manşete: Başarılı Bir Geçiş
Gazeteciliğe geçişini de anlatan Satıcı, kendisini Türkiye'de "güreş minderinden gazeteciliğe geçmiş tek veya ikinci kişi" olarak tanımladı. Güreş sporunu çok iyi bilmesinin, meslek hayatındaki başarısının en büyük nedeni olduğunu belirten Satıcı, "İlk hocam Dünya Şampiyonu Mustafa Çakmak'tan, hocaların hocası Nuri Baytorun'a, Celal Atik, Nasuh Akar gibi efsanelerle yakın çalıştım," dedi.
16 ülkede görev yapan deneyimli isim, gazetecilikte spor muhabirliğinden adliye, ekonomi ve cinayet haberlerine kadar her alanda çalışarak çok yönlü bir gazetecilik yaptığını vurguladı.
Genç Gazetecilere '5N 1K' ve Siyaset Uyarısı
Meslekte yaşadığı zorlukların yanı sıra önemli başarılara da imza attığını belirten Fethi Satıcı, genç meslektaşlarına kritik öğütler verdi:
- Kaynak ve Özel Habercilik: "Haberi mi yapıyorlar? Mutlaka haberin kaynağını araştırsınlar, özel haber çalışsınlar. Kulaktan duyma ve asılsız haberden kaçınsınlar."
- Temel Kurallar: Gazetecilerin çoğunun temel haber tekniklerini (5N 1K, sür manşet, spot) bilmediğini eleştiren Satıcı, merhum Emel Ören'in sözlerini hatırlattı: "Gazetecilikte mesai mefhumu yoktur."
- Siyasetten Uzak Durun: Gazetecinin siyasi görüşü olabileceğini ancak bunu dışarıya yansıtmaması gerektiğini vurgulayan Satıcı, "Katiyen siyasete bulaşmayın. Siyasi haber yaparken dengeyi sağlayın," uyarısında bulundu.
Çocukluğunun geçtiği Kütahya Tavşanlı'dan, İstanbul Kartal'a uzanan hayatında, mesleği severek yaptığını ve bu sayede zorluk çekmediğini söyleyen duayen gazeteci, günümüzde internetin sunduğu imkanların genç gazeteciler için büyük bir şans olduğunu sözlerine ekledi.
Fethi Satıcı Kim?
Türk güreş camiasının ve basının duayen isimlerinden biri olan Fethi Satıcı, 1941 yılında İstanbul Kartal’da doğdu. Hayatının önemli bir bölümünü spora ve gazeteciliğe adayan Satıcı, 84 yaşındadır.
Güreş kariyerine 1956 veya 1957’de Fenerbahçe güreş takımında başladı. Sırasıyla Bursa Uludağ Demirspor, Fenerbahçe, Kartal Güreş İhtisas ve 3. Ordu Karagücü takımlarında güreşti. Genç yaşta, 18 yaşında (1960) Roma Olimpiyatları Milli Takım Kampı'na 52 kilo namzeti olarak alındı. Güreş sporuna yönetici olarak da hizmet eden Satıcı, yaklaşık 29-30 yıl Kartal Güreş İhtisas Kulübü'nün kurucu 2. başkanlığını yürüttü ve Türkiye Güreş Federasyonu bünyesindeki kurullarda 4-5 dönem görev aldı. Aynı zamanda, Kırkpınar Yağlı Güreşlerini 45 yıl boyunca hiç aralıksız takip etmesiyle de tanınır.
Güreş alanındaki bu hizmetleri karşılığında üç Altın Kemer ile onurlandırıldı. İlk Altın Kemer, Türk güreşine sporcu, yönetici ve gazeteci olarak yaptığı katkılardan dolayı 1990 yılı Kırkpınar Ağası Murat Köse tarafından devlet töreniyle kendisine takdim edildi. Diğer iki kemer ise Kırkpınar’ı 45 yıl aralıksız takip etmesinin bir nişanesi olarak verildi.
Gazetecilik kariyeri, güreş sporundan bu alana geçen nadir isimlerden biri olarak başladı. Spor gazeteciliği ile yola çıktı ancak meslek hayatında sınır tanımadı; cinayet, ekonomi, magazin ve adli gibi birçok farklı alanda muhabirlik yaptı ve kendisini bu kadar çok yönlü çalışan tek gazeteci olarak tanımladı. Kariyeri boyunca aralarında Anadolu Ajansı, Son Havadis, Tercüman, Akit, Vakit ve Türkiye Gazetesi gibi önemli yayınların bulunduğu kurumlarda çalıştı. Gazetecilikte birincilik de dâhil olmak üzere çeşitli ödüller kazandı. 16 ülkede görev yaptı, özellikle Doğu Avrupa'da çalıştı ve Batak katliamını ve 1995’teki Kuzey Bulgaristan’daki PKK kamplarını ortaya çıkaran haberlere imza attı. Ayrıca birçok cumhurbaşkanı ve başbakanla röportaj yapma fırsatı buldu. Gazeteciliğin yanı sıra sinema makinistliği belgesine sahip olup, dört yıl Arzu Tiyatrosu'nda da çalışmıştır.
Özel yaşamında iki evlilik yapan Fethi Satıcı'nın, ikinci evliliğinden ikisi erkek biri kız olmak üzere üç çocuğu vardır. Kızı, kendisi Polonya’da görevliyken dünyaya gelmiştir. Ayrıca Kartal Yakacık'la ilgili "Anılarla Kartal" gibi iki kitap yazmış olup, Osmanlı’dan günümüze kadar tüm başpehlivanları içeren devasa bir güreş ve fotoğraf arşivine sahiptir. Fethi Satıcı, genç gazetecilere her zaman haberi kaynağından araştırmalarını, özel haberlere odaklanmalarını ve meslekte siyasete bulaşmamalarını öğütlemektedir.