2012 yılında Yozgat’ta bin kişiye istihdam sağlayacak iddiası ile çağrı merkezi açıldı.

Bir fabrika kadar çok işçi çalıştıracak  lakin bir fabrika kadar masrafı olmayan bir yatırım.

Oldukça önemli, oldukça heyecan verici..

İstanbul Merkezli bir çağrı merkezi firması,  Yozgat’ta  ve Bingöl’de o dönemlerde çok da alışık olmadığımız, sonuçları itibarıyla göçü engelleyecek , genç istihdamı artıracak bir yatırım.

Doğal olarak kendilerine yardımcı olmak lazımdı.

Olundu da..

Mülkiyeti Özel İdare , Ticaret Odası ve Yozgat Belediyesine ait olan Fuar Alanında ki tesis bu şirkete tahsis edildi.  Bin kişiyi istihdam edecek  daha iyi bir alan yoktu.

Açılışını bizzat o dönemki Haberleşme Bakanı, son Başbakanımız Binalı Yıldırım yaptı.

Halihazırda  yüz kişiye İş vereceğim diye yola çıkan bir iş insanın ayağının altına kırmızı halılar sereriz.  Hele de bugünler de…

Lakin bin kişiye istihdam sağlayacak bir projenin bugünkü durumuna bir kez daha dikkat çekmek lazım.

Bir güncelleme yapılması lazım.

Bugünlerde mal sahipleri bir hal hatır sorulması lazım. Aradan geçen dokuz sene de, şu vermiş olduğunuz taahhütler ne oldu demek lazım. Gerçi bin kişilik istihdam bir taahhüt mü temenni mi? Bilemiyorum.

Bana kalırsa yüz kişilik bir istihdam ciddi bir istihdamdır, yabana atılmaz.

Amaç üzüm yemek asla bağcıyı dövmek değil.

Bağcı değişmiş olsa da...

O dönemki muhataplarla bu dönemki muhataplar farklı olabilir.  Çağrı merkezinin Fransız bir şirkete satılmış. Bu da herhalde çok önemli bir ayrıntı olmasa gerek.

Gelelim esas meseleye …

Dedim ya burada mesele üzüm yemek

Mal sahipleri bu çağrı merkezi üzerinden bir güncelleme yapmaları  gerekiyor.

Kırmadan, dökmeden, incitmeden

Demeleri lazım “ arkadaş sen koca tesisi bizden istedin bizde verdik, bin kişi çalıştıracağız  dedin, aradan neredeyse on yıl geçti, ne yaptın gurban olduğum “ demeleri  lazım.

Personel bulamıyorlarsa yardımcı olmak lazım.

Bu bin kişi temennisine  yardımcı olmak lazım.

El birliği ile bu firmaya hedeflerine ulaştırmak  lazım.

Ortalama bir diksiyonunuz varsa temel bir bilgisayar bilgisine sahipseniz, pekâlâ bu işi yapacak gençlerimiz olacaktır.

Üstelik masa başı bir iş!

Hatta hemen bir proje bile başlatabiliriz ..

İşkur meslek edindirme programında bu alanda çalışmak isteyen gençlerimize kurs açabilir. Gençler kursiyerken bile para aldığı bu sistemde; 3 ay İşkurdan,  en az 3 ayda iş garantisi sözü, hem genç istihdamı sağlayacaktır,  hem de şirkete bu konunda ciddi bir kazanç sağlayacaktır.

“Ha yok şartlar değişti..”

“Köprünün altından çok sular aktı..”

“Eski çamlar bardak oldu” diyorlarsa , o zaman temenniler, taahhütler, adı her neyse  sunulan imkanların kamu menfaatinin ortadan kalktığı şüphesi aklımıza getirmekte.

O zamanda gereği neyse yapılması lazım.

Alan büyük geliyorsa başka bir yer göstermek lazım.

Mesela OSB ‘nin oralarda uygun bir yerler bulunabilirler.

Belki  bu sayeden kapsama alanı dışında kalmaktan şikayetçi olan, OSB, mobil baz istasyonlarını da  yanında gezdiren çağrı merkezi sayesinde, bir sıkıntısını gidermiş olur.

Orası olmadı mı?

Mülkiyeti vatandaşlara  ait işyerlerinde de faaliyetlerine devam edebilirler.

Fuar alını ismine, endamına  uygun bir şekilde yaşamaya devam eder.

Belki de bu fuar alanını farklı yatırımcılara ev sahipliği yapar..

Velhasıl birileri bugünlerde burayı bir ziyaret etseler fena olmaz!

İster adına nezaket ziyareti deyin..

İsterseniz güncelleme..

İsterseniz  bir çimcik yağ almaya geldim deyin…

Editör: Haber Merkezi