Denizlerin mis kokan derinliklerinden merhaba. Güzel ülkemizin güzel insanları. Bizleri uzaktan takip eden dostlara kucak dolusu sevgi saygı ve muhabbet gönderiyorum.
Yaşadığımız şehirden bizleri takip eden yazılarımızı okuyan gönül dostlarına selamlar yolluyorum. Virüs geçtikten sonra çay bahçesinde hep beraber kuşların cıvıltısında çay içmeye bekliyorum. Çayımızı Yozgat’ımıza bakarak, Gurbetteki dostlarımızı anarak içeriz…
Kuşları sevmeyen var mıdır acaba?
Dostlar ile çay içmek kuşların sesleri ile çok güzel olsa gerek.
Paha biçilmez aktivitelerden birisi olabilir. Ama biz doğa ile savaşı bıraktığımız zaman… Neden böyle yazdım diyecek olursam yazımızın başlığına dönecek olur isek. İnsanoğlu gün geçtikçe doğa ile olan savaşını artırıyor.
Doğayı olduğu gibi değil de değiştirme çabası içerisinde. İster istemez doğada bu savaşa karşı çıkıyor. Bu savaşın sonuçlarını gene biz yani insanoğlu görüyor. Ne zaman bırakacağız güzel doğa ile savaşı. Hayvanlar ile ne zaman dost olacağız. Yuvalarını ne zaman yapacağız. Sokaklara caddelere ne zaman kaplar içinde ekmek ve su bırakacağız. Yapılmıyor mu? Elbette yapılıyor. Ama yapılanları bile insanoğlu ayağı ile yıkıveriyor, dağıtıyor. Yazmadan geçemeyeceğim.
Yozgat belediye başkanımızı Sayın Celal Köse beyefendiyi sokak hayvanlarına karşı yapmış olduğu çalışmaları yazmasam sizlere bildirmesem hakka girmiş oluruz.
Özellikle covid 19 virüs ile mücadele verirken bizzat şahit olduğum olaydır. İlimizde bulunan kent park ve spor vadisi sınırları içerisinde büyük su borularını çeşitli renklere boyayarak sabitlemek suretiyle kedi ve köpek mamaları bırakılmıştır.
Bu örnek verici çalışmalardan dolayı şahsım adına gönül belediyeciliğinin önden gelen isimlerinden Yozgat belediye başkanımızı tebrik eder selametler dilerim.
Tekrar konumuza dönecek olur isek daha önceki yazımızda belirtmiştim. Yozgat’ta sığırcıklara serçe dediğimiz kuşlara yer bulamamıştık.
En son belediye altında parkın üstünde binlerce kuş ağaçlar içinde yaşamını devam ettiriyor. Akşam ezanı birlikte görsel şölen veren kuşlara Yozgat’ta yer bulamıyoruz.
Ve bu kuşlar yılda kaç ton çekirge yiyormuş. 2020 yılının bizlere getirdiklerinden Hatay sınırından dönen çekirgelerde vardı.
Biz kuşları kovmaya çalışıyoruz ama onlar doğal dengelerinde çekirge yiyorlar. Ve yedikleri çekirgeler insanlara ve ekili tarlarına zarar vermiyorlardı. Biz ne yaptık ağaçlarını kestik havalı tüfekler ile korkuttuk.
Büyük şehirlerde özellikle işlek caddelerinde kuşları rahatsız etmek için radyo frekansı bile teller ile kurulmuştu. Ne zaman bitireceğiz güzel doğa ile savaşı. Ne zaman bu savaşı bitirdiğimiz zaman kazanan insanoğlu olacaktır hiç. Şüphesiz. Piknik alanlarında daha dikkatli olarak mangalları kontrollü yakarak, anılarımız ile çöplerimizde götürdüğümüz zaman kazanan bizler olacağız.
Evimizdeki sularımızı tasarruflu kullandığımız zaman biz kazanacağız.
Fidan diktiğimiz zaman, ekili fidanlara su verdiğimiz zaman çocuklarımıza doğa sevgisini aşıladığımız zaman tabiatı doğayı sevdirdiğimiz zaman gelecek nesillere en güzel hediye bırakılacaktır.
Ecdadımızın bize bıraktığı çamlık milli parkı gibi. Ozon tabakasındaki deliklerin kapandığı söyleniyor son zamanlarda insanların evde olması ile birlikte. Güzel ülkemin şirin illerinden aziz İstanbullun haliç bölgesinde Ortaköy civarlarında yunus balıkları görülmeye başlandı. Ve bilmediğimiz birçok doğa olayı.
SAĞLIKLI KALIN HOŞ ÇA KALIN. EVDE KALIN…

Editör: Haber Merkezi