Yazın başlayan normalleşme etkisi üzerine okulların açılmasıyla birlikte neredeyse normal hayata geçtik.
Lakin 5 bin seviyelerinde olan vaka sayılarımız şimdilerde 20 binlere ulaştı. Aşağıya doğru bir ivme kimse beklemiyor. Aksine vaka sayıları giderek artıyor.
Bir yandan aşılama ile ilgili kararlı duruş. Bir yandan bulaş hızı kendi arasında ciddi bir rekabet halinde.
Biz tedbirle olmasak kazanacak olan belli. Aşı karşıtları ya da aşıya karşı şüphesi olanlar maalesef ciddi bir istatistiksel veri olarak karşımızda.
Aşı olmak belki mecbur değil ama kısıtlamalar insanımıza aşı olmaya çaresiz bırakma gayretinden.
Yeterli mi?
Değil!
Jetonun ip bağlayıp bedava konuşmaya çalışan…
Elektrik sayacına film takıp tüketimi durduran bir milletin PCR test, HES kodu gibi bazı zorunlukları aşmasının yollarını çoktan bulmuş durumda.
Yozgat bu bağlamda rahatı yerinde…
Haritada dört bir yanımız maviye dönmüşken sapsarı kalan Yozgat doğu vilayetleriyle kendi liginden yarışa girmiş. Allahtan maviye döndük de utancımız ortadan kalktı.
Kimseye zorla aşı vuramıyorsunuz.
Sağlık müdürlüğü aşıya gelemeyen insanlara defalarca aşıyı onların ayağına götürerek üstüne düşen görevini yerine getirdi ama yeterli olmamış..
Bizler Yozgat ne zaman mavi olacak diye umut ederken, bulaş oranı en çok artan iller arasında Yozgat gördük.
Bu da aşı ve vaka oranları arasından ne kadar doğru bir orantı olduğunu kanıtlar düzeyde.
Bundan dolayı Yozgat bulaş hızından ve vaka sayılarından çoktan kırmızı alarm vermekte.
Şehir hastanesi “acil durumlar harici” hasta kabul etmeyişinin gerekçesinin pandemi de hangi seviyede olduğumuzu kanıtlar dururumda.
Maske mesafe temizlik hak getire…
Maske takan yok…
Sosyal mesafe biteli çok oldu.
Tokalaşma, öpüşme yeniden başladı…
Aşıyı olan kendisi Süpermen zannedip tüm tedbirleri elden bırakır oldu.
Ortaya böyle vahim bir sonuç çıktı.
İngilizlerin toplumsal bağışıklık için hastalığın bulaşması müsaade ettiği gibi bir uygulama yapılıyorsa, bu denendi ve olmadı…

Editör: Haber Merkezi