BÜYÜDÜM SANMA!

Ne zaman büyüdün sen? “Sus sen daha çocuksun her şeye burnunu sokma” derken “büyükler” ne zaman “eşek kadar adam oldun” demeye başladılar? Deve kuşu gibi yüke gelince kuş, uçmaya gelince deve, zora gelince çocuk, kafa tutmaya gelince büyük olma ikilemi ne zaman son buldu da yetişkin maskesi yüzün oldu? Yapamadığımız şeyleri çocuk olduğumuz için yapamadığımızı zannederdik çocukken. Ne güzel bir yanılsamaydı bu, ne kadar faydalı bir aymazlık... Koltukta otururken ayağının yere değmemesi, şekerlemelerin olduğu sergene uzanamaman gece istediğin saatte yatıp, istediğin saatte kalkamaman, istediğin kadar para harcayıp, istediğin yere gidip, istediğin zaman dönememen hep çocuk olduğundan zannedersin çocukken. Bi büyüsem dersin, ah bi büyüsem ! Zaman geçer... Büyümek koltukta otururken ayağının yere değmesidir, hele bir de bacak bacak üstüne atabiliyorsan değme keyfine. Annen uyandırırken seni kah öpücükle kah çığlıklarla, saatin mekanik sesiyle uyanmaktır büyümek.. Verilen harçlıkları çikolata kurundan hesaplarken bir çırpıda, aldığın bir şeyin parasını öderken bunun için kaç gün çalıştığını hesaplamaktır büyümek.. Sürekli anlatıp, seni dinlemelerini isteyip, dinlememelerinin sebebini çocuk olmana bağlarken anlatmaktan vazgeçip dinlemeye karar vermektir büyümek. Gidebileceğin halde gidememek, yapabileceğin halde yapamamaktır büyümek. Her şeye engel olarak gördüğün çocukluk zırhının kalkması ve engelleri birer birer inşa etmektir büyümek. Çocuksun sen dendiğinde kızmamaya başlamaktır büyümek. İstediğin olmadığında yüzükoyun yere kapanıp yeri yumruklamaktan tekmelemekten vazgeçip, beklemeyi öğrenmektir büyümek, Sabretmektir, istediğinin ne zaman olacağını bilmeden, istediğini hiç aklından çıkarmadan beklemek... Terli terli su içmemek, yağmurlu havalarda şemsiyesiz çıkmamaktır. Dizlerindeki dirseklerindeki yaraların kapanıp, yüreğinde yaralar açılmaya başlamasıdır büyümek... “Kirlenmek güzeldir” diyor ya bir deterjan reklamında küçük bir çocuk. Büyümek kirlenmektir. Çocukken büyümeyi, temizken kirlenmeyi isteriz hep. Ta ki büyüyüp kirlenene kadar. Kirlenmek ne kadar güzelse büyümek de ancak o kadar güzeldir. (kirlenmek başka pislenmek başkadır ama unutmayalım!) Hasret kaldım demez mesela bir çocuk, özledim der dese dese. Özlemek başka hasret kalmak başkadır. Özlem duyulur, hasret çekilir, acı çeker gibi dert çeker gibi.. Büyümek hasret kalmaktır. Büyümek anlamaktır.. Büyümek kabullenmektir... Büyüdüm sanıp ta büyüyemeyenler… Zordur büyümek, daha da zoru büyüyememek...