Altıncılar…
Borsacılar…
Dövizciler…
Simitçiler…
Gazozcular…
Dün akşam ne olduysa altın yine zirve yaptı.
Çeyrek altın tam altın oldu.
Borsa falan hikaye de tarih bize şu ezberi yaptırdı.
Altın birden ve çok çok yükseliyorsa sihirli bir el “aha sen şimdi naneyi yemedin mi” diye sessizce bağırıyor.
Altın dünyanın en güvenli limanı, kıyamet koptuğunda etkilenmeyeceği düşünülen Şirince’li ekonomistler para biter, borsa biter ama altın, gümüş geçerli bir akçe olacak derler.
Haklılar…
Bir bavul para bir gram etmeyeceği zamanlar olacak.
Hal böyle olunca altın emniyet sibobudur…
Ve dünya her yeni bir krize hazırlandığında altın coşar.
Şimdi de coştu.
Tutunabilene aşk olsun.
Bundan kelli dünya sanki bir kriz yaşanacak ve bunun kokusunu alanlar hazırlık yapıyor.
Peki bu neyin krizi…
Savaş…
Ekonomi…
Amerika…
Katar…
Fenerbahçe’nin şampiyonluk hayali.
Peki ne…
Adam boş ver.
Bize ne.
Nasıl olsa biz 50 liralık altın alıyoruz.
Yok ya o mazot değil miydi?
Gerçek!
O da mı yalan oldu…
İnşallah altın ile borçlanmamışsınızdır.
Zira Altın da bir fay hattı vardır.
Deprem ülkesi olduğumuz gerçeği gibi aynı zamanda biz de altın ülkesiyiz.
Ya Mark tutardık ya altın…
Mark bittiğine göre geriye bir tek altın kalıyor.
Hatta dün birisi söyledi;
Bizim ülkede yastık altında tutulan altın bazı ülkelerin merkez banklarında bulunan altından daha çok demişti.
Köşedeki dönerci değil bildiğin bir uzman…
Demek ki biz hazırız krize…
Ama yine de siz korkun…
Bu aralar temkinli olun.
Yatırımcılara tavsiye değil ama bu aralar bence borçlanmayın…
Borçlanıyorsanız da altınla borçlanmayın…
Görünen köye kılavuz aramaya gerek yok.
Zira kılavuz kargadan yapmışlar…
Nereye gideceğimiz belli…