Her iki konfederasyon da Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına katılmayacağını resmen teyit etti. Bu kritik gelişme sonrasında, asgari ücretin kaderini Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile Hükümetin belirlemesi bekleniyor.
İşçi Sendikaları Masada Olmayacak: Gerekçe Komisyon Yapısı
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, yaptığı açıklamada Türk-İş ile görüştüklerini ve her iki konfederasyonun da komisyona katılmama kararında olduğunu doğruladı. Arslan, bu durumun hem işçiler hem de hükümet aleyhine bir kaosa dönüşeceği uyarısında bulundu.
Hak-İş'in ve Türk-İş'in bu radikal kararının temel gerekçesi, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun mevcut yapısına yönelik itirazlar. Arslan, komisyonun mevcut yapısının işçilerin aleyhine işlediğini ve hükümetin inisiyatifinin söz konusu olduğunu savundu.
Mahmut Arslan: "O zaman TİSK ile hükümet oturup asgari ücreti belirleyecek. TİSK burada doğal olarak inisiyatif alacak. Hükümete, 'Ben ancak şu şartlarda asgari ücreti kabul ediyorum.' diyecek. Başka seçenek de yok. Maalesef TİSK'in arzu ettiği bir asgari ücreti önümüze getirecekler. Bu durum işçiler için büyük bir kayıp."
"Hükümet Masadan Çekilsin, Hakemlik Yapsın"
Mahmut Arslan, asgari ücretin belirlenme modeline yönelik eleştirisini sürdürerek, Türkiye'deki sistemin uluslararası örneklere benzemesi gerektiğini savundu.
-
Özel Sektör İşi: Arslan, kamuda asgari ücretli işçi sayısının istisna olduğunu belirterek, asgari ücretin belirlenmesinin tamamen özel sektörü ilgilendirdiğini söyledi.
-
Almanya Modeli: Almanya'daki sistemi örnek gösteren Arslan, orada asgari ücreti işçi sendikaları ile işveren sendikalarının belirlediğini ve hükümetin bu süreçte sadece tarafların seçtiği bir kamu görevlisi hakem olarak yer aldığını anımsattı.
-
Talep: Hak-İş, hükümetin bu süreçten çıkarak sosyal taraflara hakemlik yapması ve Komisyonu daha demokratik, katılımcı bir yapıya getirmesi gerektiğini vurguladı.
Kaos Uyarısı: İşçi Tarafı Olmadan Belirlenecek
Türk-İş ve Hak-İş'in masada yer almayacak olması, asgari ücretin iki ay sonra işçi tarafı olmadan belirleneceği anlamına geliyor. Arslan, bu durumun işçiler için büyük bir kayıp, hükümet için ise büyük bir sorumluluk olduğunu belirterek, "Kimse bunun yaratacağı kaosla ilgili girişimde bulunmuyor ve bunu kimse gündeme getirmiyor" diyerek duruma dikkat çekti. Bu gelişmelerle birlikte, 2026 asgari ücretinin belirlenme süreci, sendikal hareket tarihinde eşine az rastlanır bir dönemece girmiş bulunuyor.