Bürokrasi bir toplumda tabandan yukarıya çıktıkça daralan bir yapı içinde örgütlenmiş olan, kişisel olmayan genel kurallar ve işleyiş ilkelerine göre çalışan sistem ve kurallar grubudur.Amacı resmî olarak idari işlevlerle olsa da uygulamada yorumlamalar nedeniyle bazen resmî olmayan etkilere açık olabilmektedir. Kavram olarak özellikle politika ve sosyoloji alanlarında tartışmalara yol açmıştır.Bunlardan en önemlilerinden biri Max Weber’in öne sürdüğü hiyerarşi ve ideoloji içerikli çalışmadır. Günümüzde yaygın olan bürokratik sistemlere örnek olarak devlet, silahlı kuvvetler, hastaneler, bakanlıklar, okullar ve büyük şirketler verilebilir.Bizim ülkemizde olduğu gibi diğer ülkelerde bürokrasi dediğimiz bir kavram var.Bazı zamanlarda işlerimizi kolaylaştırsa da bazı zamanlar çıkılmaz bir hal alıyor. Gidemediğimiz yerde çıkmadığımız zaman çözemediğimiz zaman bürokrasi engeline takıldı diyoruz. Ama nedense bürokrasiyi kendimiz için çalıştırmıyoruz. Sonuçta insanoğlu yaşamı boyunca çeşitli engellere maruz kalır.Ama engelleri aşmak için çalışmaz. Yâda bürokrasi dediğimiz kavramı esnetebilme gücüne sahip olanlar zamanında zorluk yaşamalarına rağmen bu imkânı kullanmazlar. Bu şekilde işleyiş yavaş hareket eder. Olacak işler bir günde olur bir haftada. Örnek verecek olur isek.Devlet kurumunda yan odadan yan odaya evrak bir haftada gidebilmektedir. Bunun gibi örnekleri çoğaltabiliriz. Burada asıl değinmek istediğim elimizde imkân var iken neden değerlendirmediğimiz. Ve kaderimize boyun eğdiğimiz. Burada konuşmak istediğimiz üzerinde yoğunlaşmamız gereken konu bu olsa gerek.Eminim hayatınızda yukarıda paylaştığım gibi en az bir tane başınıza gelmiştir. Problemleri çözmek balık tutmaya gittiğinizde oltaya dolaşan misinayı çözmek gibi olması gerekir iken, o şekilde balık tutmaya devam etmek ne kadar sağlıklı.Yazımızda bir kusurumuz oldu ise af ola değerli dostlar. Güzel günler sizin ve sevdiklerinin olması dileği ile bir sonraki yazımızda kavuşana dek Allah’a emanet olun.Esen kalın hoşça kalın Sağlıklı kalın.