Kadın sporcuların sahada elde ettikleri başarılar çoğu zaman geniş kitlelere ulaşmasa da, yaşadıkları güçlükler ve verdikleri mücadeleler bir o kadar dikkat çekici. Bu yıl düzenlenen bir sempozyumda, farklı branşlardan kadın sporcular hem geçmişten bugüne maruz kaldıkları zorlukları anlattı hem de genç sporculara ilham verecek deneyimlerini paylaştı.
Eski basketbolculardan akademisyenlere, milli sporculardan antrenörlere uzanan geniş bir katılımın olduğu oturumda, sporun kadınlar için hâlâ ne kadar çetin bir yol olduğunu gösteren çarpıcı ifadeler öne çıktı. Kimi sporcu malzeme yokluğuyla mücadele ettiğini, kimi de başarılarına rağmen hak ettiği ilgiyi göremediğini dile getirdi.
“Ayakkabı bulamazdık” — Yeşim Körmükçü geçmişin zorluğunu anlattı
Eski basketbolcu ve akademisyen Doç. Dr. Yeşim Körmükçü, gençlik yıllarında spor malzemelerine erişimin neredeyse imkânsız olduğunu anlatarak sporun o dönemlerde ne kadar zor şartlarda yapıldığını vurguladı.
Körmükçü, özellikle ayakkabı temin etmenin başlı başına bir mesele olduğunu söyleyerek, “Ayakkabı bulamazdık, yurtdışından gelecek bir modeli haftalarca beklerdik. Bugün imkânlar çok geniş ama sporun ruhunu korumak gerekiyor. Çocukların elinin altında çok seçenek var; önemli olan onları amatör ruhla buluşturmak” dedi.
Konuşmasında sporun kendisine kattığı değerlere de değinen Körmükçü, kente borcunu gençlere destek olarak ödediğini ifade etti.
“9 Avrupa rekoru kırdım ama ilgi görmedim” — Şule Şahbaz ilgisizliğe tepki gösterdi
Halter Antrenörü Şule Şahbaz ise kadınların halter sporunda bugün bile ciddi engellerle karşılaştığını belirtti. Şahbaz, yıllarca hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada büyük emek verdiğini söyleyerek, “Bir kadın olarak halterci olmak kolay değildi. 9 Avrupa rekoru kırdım ama buna rağmen tanıtılmadığımız için kimse bizi tanımıyor” ifadelerini kullandı.
Şahbaz, yalnızca kendi kariyeri için değil, engelli sporculardan genç yeteneklere uzanan geniş bir çerçevede çalıştığını anlatarak, “Eve hapsolan engelli gençleri ev ev gezerek spora kazandırdım. Birçoğu madalya aldı, milli takıma gidenler oldu. Bu destekler olmasa o çocuklar hiç keşfedilmeyecekti” dedi.
“Yapamazsın dediler, yılmadım” — İrem Topaloğlu engelli sporculara seslendi
İşitme engelli milli karateci İrem Topaloğlu, spora başlama hikâyesini aktararak iletişim engelleri ve önyargılarla mücadelesini anlattı. Küçük yaşlarda ailesinin desteği az olsa da pes etmediğini söyleyen Topaloğlu, “Babaannem ‘Yapamazsın, zorlanırsın’ dedi ama ben mücadele ettim. 19 yaşında karateyle tanıştım ve kendimi buldum” dedi.
Topaloğlu, bugün en büyük motivasyonunun diğer işitme engelli gençlere örnek olmak olduğunu belirterek, “Bizler iletişimde çok zorluk çekiyoruz ama bu hiçbirimizin spordan vazgeçmesine neden olmamalı. Pes etmeyin, başarınca gücünüzü görüyorsunuz” diye konuştu.