Siyasetin oluşturduğu yapısal algı.
Toplumsal dağılımları da tetikliyor.
Siyasal bakışın 'yandaş'lığa bağ bırakılması...
Demoraksiyi...
Özgür düşüncesi.
Kişisel fikirleri.
Kısıtlıyor.
Doğal olarak 'siyasal' erozyon yaşanıyor.
İyi mi?
*
Gelelim mevzuya.
Sırtına atmış bohçasını gidiyor.
Niye?
Adına göç dedikleri düşman.
Bizi, bizden götürüyor.
Niye?
*
Hiç düşündünüz mü?
*
İşsizlik.
Aşsızlık.
İstihdam.
Yatırım.
Bunlar sadece görüntü.
Aslolan nedir?
*
Yozgat eksilirken.
Kendini kaybederken.
Bu kadar hırpalanmadı.
‘Hiç’ edilmedi.
Yani.
Göçte.
Gidişte.
Yozgat’ın kendisiyle alakalı.
*
Bugün.
Menfaat ve çıkar uğruna.
Toplumsal beklentilerin yok edilirken.
‘Ben’cillik.
Ego.
Yandaşlık.
Yalakalık.
Taraf.
Grup adına.
Toplumsal gerçekler.
‘Hiç’ sayılırken.
Derdine derman arayanlara ‘kapı’
gösterilip.
Rant.
Reklam.
Makam uğruna.
Toplumsal yıkımı seyredilirken.
Kimi tutabilirsiniz?
Söyler misiniz?
Kimi.
*
Meselenin.
İktidarda.
Muhalefetle.
Siyasal.
Bürokratik yapıyla alakası yok.
Zihniyet.
Anlayış.
Yaklaşım.
Hatta vicdanla alakalı.
*
Yozgatlı birer, ikişer giderken.
‘Göç’ olarak bakmak.
Kılıftan başta bir şey değildir.
Yansımalar ‘bakış’ın aynasıdır.
*
Taraf olma adına.
Ehliyetsiz.
Liyakatsız.
Bilgisiz.
Tecrübesiz.
Yandaşçı.
Makamseverlerin.
Ön plana çıkarılıp.
Memleket sorunundan çok.
Kendi ikbalini düşünenlerin ağır bastığı memlekette kim durabilir?
*
Diğer bir sorun.
Seçim sayısı da azalıyor.
Anlatabildim mi?