Nesine 3. Lig'de mücadele eden temsilcimiz Bozokspor, Çankaya maçıyla ligi noktaladı ve ilk sezonunu 7. sırada tamamlayarak Play-off kapısından döndü.
Geride kalan sezona dönüp baktığımızda, Bozokspor için inişli çıkışlı, deyim yerindeyse bir "çıraklık dönemi" yaşadıklarını söylemek yanlış olmaz.
Sezon başında yaşanan yönetimsel sıkıntılar, yönetimin geç kurulması, bir sezonda iki farklı teknik direktörle çalışmak zorunda kalınması ve transfer dönemine geç girilmesi gibi etkenler, sezona sancılı bir başlangıç yapılmasına neden oldu.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, tamamen yeni bir yönetim ve teknik heyetle yola devam eden Bozokspor'un Play-off potasına bu denli yaklaşması bile alkışlanacak bir başarıdır.
Bu süreç, adeta gelecek sezonlar için önemli bir tecrübe ve ders niteliği taşımaktadır.
Şimdi ise "çıraklık dönemi" sona erdi ve önümüzde yepyeni bir sayfa, yani "ustalık dönemi" açılıyor. Biten bir sezonun ardından akıllardaki en büyük sorular; takımda kimlerin kalacağı, kimlerin gideceği ve en önemlisi, yeni sezondaki hedefin ne olacağıdır.
Bu soruların cevaplarını hep birlikte göreceğiz ancak şimdiden yapılması gerekenler çok açık.
Geçtiğimiz sezonun belki de en büyük sorunu olan STAT meselesi, yeni sezonda aynı sıkıntıları yaşamamak adına bir an evvel çözülmelidir.
Bozokspor, kendi evinde, taraftarının önünde oynamalı, şehirle bütünleşmelidir.
Bu konu, yeni sezon hazırlıklarının ilk ve en önemli adımı olmalıdır.
Stat sorununun çözülmesinin ardından yönetimin hızla yeni sezonun programını yapıp işe koyulması gerekmektedir. Takım kadrosu oluşturulurken "ince eleyip sık dokumak" şarttır.
Hedefli ve gerçekten takıma katkı sağlayacak yerinde transferler yapılmalıdır.
Şu sıralar oynanan Play-off müsabakaları, yeni sezon için potansiyel transferleri izlemek adına teknik ekip ve izleme komitesi için büyük bir fırsattır.
Bu süreç iyi değerlendirilmeli, ihtiyaç duyulan mevkilere nokta transferler yapılmalıdır.
Şehrimizin temsilcisini başarıya taşıyacak bir kadro yapısı oluşturulması için şimdiden Kulüp Başkanına ve yönetimine tam destek olunmalıdır.
"Lig bitti, her şey bitti" rehavetine kapılmadan, geride kalan süreci en iyi şekilde kullanarak başarı yakalanmalıdır. Bozokspor'un adını daha yükseklere taşımak hepimizin ortak hedefi olmalıdır.
Unutmayalım ki, inanmak ve güvenmek başarının en temel yapı taşıdır.
Tıpkı 2000'li yılların başında yakalanan o muhteşem ruh gibi... O ruhla nasıl Play-off başarısı gelmiş ve takımımız Süper Lig kapısına dayanmışsa, hatta o atmosferi yaşamışsa, aynı inanç ve güvenle Bozokspor'umuzla da aynı başarıyı yakalayabilir, şehrimize bu gururu yeniden yaşatabiliriz. Kalın sağlıcakla...