Yozgat’ın tarihi ve ruhani kimliğini yansıtan iki önemli yapı, Şah Sultan Hatun ve Emirci Sultan Türbeleri, yeniden gündemde. Yozgat Valiliği’nin paylaştığı görüntülerle tekrar hatırlanan bu eserler, taşın sabrını, inancın derinliğini ve Anadolu’nun kültürel hafızasını bugüne taşıyor.
Çandır ilçesindeki Şah Sultan Hatun Türbesi ile Boğazlıyan’ın Osmanpaşa köyünde yer alan Emirci Sultan Türbesi, yüzyıllardır hem tarihsel hem de manevi bir bağ kuruyor. Biri zarafetle işlenmiş bir taş mirası, diğeri hikmetiyle yoğrulmuş bir tasavvuf ocağı…
Şah Sultan Hatun Türbesi: Taşta Vefa, Mimaride Zarafet
Yozgat’ın Çandır ilçesinde bulunan Şah Sultan Hatun Türbesi, 15. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş zarif bir yapı. Türbe, Dulkadir Hükümdarı Alaüddevle Bey’in oğlu olan Şahruh Bey’in eşi ve Şehsuvar Bey’in kızı 'Şah Sultan' Hatun’a ait. Lahdindeki kitabeye göre 1499–1500 yılları arasında yaptırıldığı anlaşılıyor.
Rivayetlere göre Şah Sultan Hatun, yardımseverliğiyle tanınan, halkın gönlünde iz bırakmış bir isimdi. Onun anısına yapılan bu türbe, sadece bir mezar değil, aynı zamanda vefanın taşla vücut bulmuş hali. Taş yüzeylerdeki ince geometrik süslemeler, Selçuklu estetiğini yansıtırken, yapının her detayı zarafetle örülmüş bir mimari dili taşıyor.
Bugün hala birçok kişi, türbeyi hem tarihî bir yapı hem de manevi huzur arayışı için ziyaret ediyor. Şah Sultan Hatun’un adı, taşlarda yankılanan bir dua gibi yaşamaya devam ediyor.
Emirci Sultan Türbesi: Ahmet Yesevi’nin İzinde Bir Derviş
Boğazlıyan ilçesine bağlı Osmanpaşa köyünde yer alan Emirci Sultan Türbesi, sade görünümünün ardında derin bir tasavvuf geleneğini barındırıyor. Emirci Sultan, yani Şeyh Şerefüddin İsmail bin Muhammed, Hoca Ahmet Yesevi’nin halifelerinden biri olarak bilinir. 13. yüzyılın başlarında yaşadığı ve 1240 yılında vefat ettiği tahmin edilir.
Türbe, Osmanpaşa Cami’ye bitişik konumda bulunur. Mimari olarak gösterişten uzak, ama anlam bakımından son derece zengin bir yapıdır. Emirci Sultan’ın irfan yolu, Anadolu’ya taşınan Yesevi geleneğinin bu topraklardaki en güçlü yansımalarından biridir.
Her yıl çok sayıda ziyaretçi, Emirci Sultan’ın türbesine hem dua etmek hem de manevi bir nefes almak için gelir. Onun öğretileri, yüzyıllardır bölge halkının inanç ve ahlak anlayışında yaşamayı sürdürür.
Yozgat’ın Ruhunu Taşıyan Kadim Emanetler
Yozgat Valiliği’nin ifadesiyle, “Şah Sultan Hatun Türbesi aşk ve vefanın, Emirci Sultan Türbesi ise hikmetin ve irfanın nişanesi.”
Bu iki eser, geçmişin sessiz tanıkları olmanın ötesinde, Yozgat’ın kimliğini şekillendiren kültürel birer miras olarak geleceğe ışık tutuyor.
Taşta emeğin, ruhta inancın birleştiği bu yapılar hem tarihi hem de manevi anlamda Anadolu’nun derin köklerine dokunuyor.