Yozgat’ta kadınlar, geleneksel imece kültürünü yaşatarak kış hazırlıklarını sürdürüyor. Yaz aylarının sonuna doğru başlayan hazırlık sürecinde salça, turşu, marmelat ve peynir üretimi tamamlandı. Şimdi ise sırada tandırlarda yapılan yufka ekmek var. Bu süreç, sadece bir mutfak hazırlığı değil, aynı zamanda dayanışmanın, birlikteliğin ve kültürel mirasın yaşatıldığı bir etkinliğe dönüşüyor.
Kadınlar imeceyle kışa hazırlanıyor
Yozgat’ta her yıl olduğu gibi bu yıl da yaz sonuyla birlikte kış hazırlıkları hummalı şekilde başladı. Kırsalda yaşayan kadınlar, salatalık, patlıcan, kelek, lahana ve domates gibi sebzeleri turşu yapmak için değerlendirirken; domates ve biber salçası kaynattı, geleneksel çanak peynirlerini de hazırladı. Bu hazırlıkların ardından ise kış sofralarının vazgeçilmezi olan yufka ekmek için tandırlar yakıldı.
Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan yufka yapımı, kimi zaman gece geç saatlere kadar sürüyor. Mahalle aralarında ya da köylerdeki tandırlarda pişirilen yufkalar, kış boyunca tüketilmek üzere hazırlanıyor. Şehir merkezlerinde ise apartmanların bodrum ya da çatı katlarında bu gelenek yaşatılmaya devam ediyor.
Tandırda pişen ekmek, imecenin sıcaklığını taşıyor
Yufka yapımı sadece pratik bir ihtiyaç değil, aynı zamanda sosyal bir dayanışma örneği. Kadınlar, sıra ile birbirlerinin hazırlıklarına yardım ediyor. Herkesin görevi belli: kimi yoğuruyor, kimi açıyor, kimi tandır başında pişiriyor. Böylece iş yükü paylaşılıyor, sohbetle zaman keyifli hale geliyor.
Yozgat’ın Fatih Mahallesi’nde yaşayan Hamide Çelik de bu geleneğin bir parçası. “Yufkayı tandırda pişirmek daha lezzetli olur,” diyen Çelik, komşularıyla imece usulüyle çalışmanın hem eğlenceli hem de kolaylaştırıcı olduğunu söylüyor. Geleneksel lezzetlerin korunması gerektiğini vurgulayan Çelik, “Yufka ekmeğin üstüne yoğurt koyup pekmez dökeceksin, işte o zaman yersin,” diyerek geçmişin lezzetlerini günümüze taşıyor.
Yufka ekmek, sofraların baş tacı
Yufka ekmek, Yozgat mutfağında sadece bir ekmek değil, aynı zamanda birçok yemeğin eşlikçisi. Bulgur pilavı, madımak yemeği, turşu, omaç ya da gevretme gibi yöresel lezzetlerle birlikte tüketiliyor. Yufkanın raf ömrü uzun olduğu için özellikle kış aylarında büyük kolaylık sağlıyor. Üstelik evde yapılan yufkalar, hazır ürünlere göre hem daha ekonomik hem de katkı maddesi içermiyor. Bu nedenle geleneksel yöntemlerle yapılan yufka ekmeğe olan ilgi her geçen yıl artıyor.
Dayanışma kültürü kuşaktan kuşağa aktarılıyor
İmeceyle yapılan kış hazırlıkları, sadece yemek değil, kültür de üretiyor. Kadınlar bu vesileyle bir araya geliyor, dertleşiyor, türkü söylüyor, kahkahalar eşliğinde çalışıyor. Bu süreç, yeni nesillere hem geleneksel yöntemleri hem de paylaşmanın önemini öğretmek için bir fırsat. Yozgat’ta sürdürülen bu imece geleneği, toplumsal bağları güçlendirirken, aynı zamanda Anadolu’nun kaybolmaya yüz tutmuş değerlerini yaşatmaya devam ediyor.