Yozgat’ta önceden köy statüsünde olan Divanlı Mahallesi, köklü kültürünü yaşatmaya devam ediyor. Mahalle sakinleri, evlerinin bahçelerinde bulunan geleneksel “oda”larda bir araya gelerek geçmişin sıcak ortamlarını yeniden canlandırıyor. Özellikle kış aylarında düzenlenen arabaşı geceleri ve çörek günleri, Divanlı halkının birlik ve beraberliğini pekiştiriyor. Bu buluşmalar, modern hayatın getirdiği yalnızlığa karşı samimi bir dayanışma alanı oluşturuyor.
Arabaşı geceleri ve çörek günleri mahalleye renk katıyor
Divanlı Mahallesi’nde oda geleneği, sadece sohbetin değil, aynı zamanda paylaşılan sofraların da adresi. Mahalle sakinleri, kış aylarında düzenlenen arabaşı gecelerinde bir araya gelerek hem yemeklerini paylaşıyor hem de eski günleri anıyor. Kadınlar ise kahvaltılarda çörek günü düzenleyerek ev yapımı lezzetleriyle komşuluk bağlarını güçlendiriyor. Bu etkinlikler, genç nesillere geleneklerin sadece sözle değil, yaşayarak aktarılabileceğini gösteriyor.
“Bu samimiyet şehirde yok”
Divanlı halkından Erol Koçaker, köyün ileri gelenlerini evinde düzenlediği kahvaltıda misafir ederek ikramlarda bulundu. Koçaker, oda geleneğinin sadece bir buluşma biçimi değil, aynı zamanda köy kültürünün taşıyıcısı olduğunu vurguladı. Mahalle sakinleri de bu ortamların şehirde bulunmayan samimiyeti ve güveni yaşattığını dile getirdi. “Biz hâlâ birbirimize gidip geliriz, eski günleri anar, yenilerini ekleriz,” diyen köylüler, geleneklerine sahip çıkmanın mutluluğunu paylaştı.
Gelecek nesillere aktarılan bir miras
Divanlı Mahallesi’nde sürdürülen oda geleneği, yalnızca geçmişi yaşatmakla kalmıyor; aynı zamanda genç kuşaklara kültürel bir miras olarak aktarılıyor. Bu gelenek sayesinde insanlar, modern yaşamın hızlı temposu içinde bile paylaşmanın, sohbetin ve bir arada olmanın değerini hatırlıyor. Yozgat’ın Divanlı Mahallesi’nde yaşatılan bu kültür, Anadolu’nun köklü misafirperverlik anlayışının en güzel örneklerinden biri olmaya devam ediyor.