Erzincanlı ama 22 yıldır Yozgatlı olarak tanıtan Ersin Aşık, bazen bir alt geçitte, bazen de PTT’nin önünde gitarıyla görmek mümkün. Yıllardır sokak müziği yaparak hem geçimini sağlıyor hem de şehre küçük ama değerli dokunuşlar kattığını dile getiriyor. Anlatırken yüzündeki tebessümden, müziği kadar insanlarla kurduğu bağın da onun için önemli olduğu belli ediyor.
Yoldan geçenlerle sohbet ettiğini, onların da çoğu zaman sıcak ve teşvik edici sözlerle karşılık verdiğini dile getiriyor. Aşık’a göre sokakta kurulan bu küçük temaslar, Yozgat’ın ruhunu yumuşatıyor ve şehre daha samimi bir yer haline getirdiğini vurguluyor.
Ersin Aşık, sokak müziğinin sadece bir gelir kapısı olmadığını, olduğu yerde atmosferi anında değiştirdiğini anlatıyor. Yoldan geçenlerin bazen kısa bir melodiyle, bazen bir selamla durup nefes aldığını söylüyor.
Şehre renk katıyorum derken aslında küçük bir toplumsal etkileşimden söz ediyor. Alt geçitlerde yankılanan gitar seslerinin, insanların günün telaşı içinde bir an durmasına vesile olduğunu düşünüyor. Bu küçük buluşmaların şehre canlılık kattığını, bazen de umulmadık bir şekilde insanları bir araya getirdiğini altını çiziyor.
Nasıl Buluyorsunuz? Sorusuna Gelen Sıcak Yanıtlar
Aşık, insanlarla iletişiminin sadece şarkıyla sınırlı olmadığını dile getiriyor. Zaman zaman durup sohbet ettiğini, hatta dinleyicilerine Nasıl buluyorsunuz? diye sorduğunu anlatıyor. Aldığı cevaplar genelde aynı: Gerçekten şehre renk katıyorsunuz. Bu cümle, onun için sadece bir iltifat değil; yaptığı işe duyulan saygının göstergesi. Kimi zaman bir teşekkür, kimi zaman küçük bir alkış, bazen de sadece bir gülümseme… Tüm bunların kendisine güç verdiğini ifade ediyor. Ona göre Yozgat’ın insanı müziğe karşı oldukça ılımlı ve destekleyici.
Sevgi ve Kardeşlik Üzerine Kurulu Küçük Bir Geçit
Sokak müziği, Aşık’ın tanımında yalnızca eğlence değil; sevgi, kardeşlik ve duyarlılık taşıyan bir köprü. İnsanların o anlık karşılaşmalarının muazzam bir geçit oluşturduğunu dile getiriyor. Farklı yaşlardan, farklı hikayelerden insanların aynı melodi etrafında birleşmesinin kendisine umut verdiğini söylüyor. Bu etkileşimlerin zamanla daha da artacağına inanıyor. Şehrin bu tür küçük dokunuşlarla daha sıcak, daha paylaşımcı bir yer olacağını vurguluyor.