Hayli bir yoğun dönemdeyiz...
Siyaset...
Seçim...
Aday...
Vatandaş...
İnanmışlarla...
İnandırılmışlar...
Kime, nereye bakarsanız?
Farklılaşmayı görürsünüz.
*
Hoş bir sedanın beklentisinde.
Kırıp, dökmeye.
Karalamaya.
İftiraya.
Ötekileştirmeye.
Bel altıyla yol bulma gayretlerini izliyoruz.
*
Neyse...
*
Billboard... 
Pankart...
Afiş...
Seçim süreçlerinin vazgeçilmezi.
Çevre kirliğinin baş aktörü.
Gözü tırmalayan.
Cilalı sözlerle.
Donatılmış...
Büyük bez parçaları.
*
Billboard/Pankartlar/afişler seçim kazandırmayacak.
Belli...
İnsanların aklını çelmeyecek.
Belli...
Seçmeni etkilemeyecek.
Belli...
Anlatılmak isteneni aktarmayacak.
Belli...
Oyların dönüşünü sağlamayacak.
Belli...
*
Reklamdır.
Tanıtımdır.
Araçtır.
Kabul.
Peki...
Köşe kapmaca gibi...
Yarış yapmışçasına.
Boşlukları doldururcasına.
Asılması nedir?
*
Sakın ha....
Kimse İrlandalık yapıp...
Saçma sapan mevzuya dalıp.
Karşı olduğumuz kanısına varmasın.
Mevzumuz 'çevre'...
*
Geçmiş seçimlere nazaran.
Siyasilerin.
Kralcıların.
Yandaşların.
Yalakaların.
Pankart yarışı dikkat çekiyor.
Bu duvar senin.
Bu duvar benim.
Bu alan senin.
Bu alan benim.
Bu bölge senin.
Bu bölge benim...
İyi mi?
*
Sizi bilmem ama...
Billboard.
Pankartların.
Afişlerin.
Gelişi güzel.
Boşluklara asılı bırakılmasına takıntı yaptım...
*
Bir yandan şehir denecek.
Bir yandan şehir kimliğini bozacak etkenlere göz yumayacaksınız...
Anlam veremiyorum.
*
Billboard/Pankart/afiş...
Bu seçim böyle gitmez.
Kimseye seçim kazandırmaz.
Anlatabildim mi?