Bizim buralar farklıdır.
‘Cuk’ diye oturan.
Cümleler ağızdan çıktığında. 
Kağıda döküldüğünde.
Havaya uçtuğunda.
‘Şak’ diye patlar yüzünüzde.
Düğümlenir.
Şaşkınlıklar içerisinde, bakakalırsınız.
Şaka değil.
Rüya hiç değil.
Size görünen revadır bu.
Size bakıştır.
Yozgat’ın geldiği noktadır.
*
Meseleye ‘google’dan girdik ya.
Şaşkınlık yaşamayın.
Sadece okuyun.
Sonunda şaşkın şaşkın bakmayın.
Hayatın içerisinde bir kesittir.
Yaşanmışlıktır.
*
Teknoloji gelişti.
Akıl almaz noktaya geldi.
Her şey kolaylaştı.
Yapılacak bir şey varsa.
Google yanı başınızda.
‘Tık’layın gelsin.
Yazın, alın cevabınızı.
Bilgilendirme.
Öğrenme.
Eksiklik giderme.
Pekiştirme.
Doğruyu bulma.
*
Dahası.
Karalama yapacaksınız.
Bel altı vuracaksınız.
Google amca...
Bir tık yanınızda...
İyi mi?
*
Gelelim mi mevzuya?
Şimdiden söyleyeyim.
Yazılanlar eleştiri falan değil.
Hedef göstermek.
Aşağılamak hiç değil.
O yüzden.
Peşinen anlaşalım.
Saydırmaya kalkmayın.
*
31 Mart'ın son virajındayız.
Hafta sonu sandığa gidip.
Son şekli vereceğiz.
Birlikte...
*
Siyasetin erozyona uğrayıp.
Etik değerlerin 'hiç' edildiği kentte.
Karalamaya.
İftiraya.
Yaygaraya.
Adamcılığa.
Yandaşçılığa.
Kutuplaşmaya.
Gruplaşmaya.
Fanatizm siyasetine.
Holiganizm yakınlaşmasına.
Google biçilmiş kaftan.
Yaz bir kelime...
Çıksın karşısına.
*
Bunların bize reva görünmesini geçtik.
Yaşanıyor/yaşatılıyor.
Alıştık/alıştırıldık.
Asıl mesele.
Seçim sonrasındaki toplumun halidir.
Merak edilen de budur.
Yozgat’a yapılanları görmek değil.
Reva görülenleri anlamak lazım.
*
Seçim kazanmak farklı bir şey.
Her yolun mübah görmek farklı.
Yozgat siyasetinin geldiği nokta, gelecek kaygısını da ortaya çıkarıyor.
Dönüp, etrafınıza bakıp.
İnsanların yüzleri neyi ifade ediyor.
*
Google bakın.
Anlatabildim mi?