Seçim bitince siyaseti rafa kaldırırız artık demiştim ama olmayacak gibi.
Partilerin kongre süreci başlayacak.
Özellikle CHP ertelemiş olduğu kongrelerini yapacak.
Bunu yaparken il ve ilçe teşkilatlarından başlayacak.
Bir ihtimal il ve ilçelere atama yaparak büyük kongrelerine direk geçiş yapabilirler.
Peki kim başkan olacak?
Kemal Kılıçdaroğlu tekrar aday olacak.
Genel başkan olarak kaybettiği onca seçime rağmen kazanır mı?
Elbette kazanacak…
Beklenti bu yönde olmasa da CHP tüzüğünde ki değişmez maddeler mevcudun dışında başka bir adayın seçimi kazanma ihtimalini ortadan kaldırıyor.
Yakın geçmişte Sayın Mustafa Sarıgül arkasına aldığı rüzgarla rahmet Deniz Baykal’ın karşısına çıkmış ve kaybetmişti.
Sayın Muharrem İnce kurultayda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmış o da kaybetmişti.
Kimin başkan olacağına genel başkanın yazdığı isimler karar veriyor.
Hal böyle olunca mevcudun dışında birisinin kazanması neredeyse deveye hendek atlatmak gibi bir şey oluyor. Delege ileriki beklentileri için genel başkandan başka bir tarafa kafasını çeviremiyor.
Belediye başkanlığı, milletvekilliği gibi makamları kurultayda genel başkanı ne kadar desteklersen o kadar karşılığını buluyor.
Hatta bu durumu bazı gazeteciler Mustafa Kemal Atatürk hayatta olsa, çıksa gelse, aday olsa kazanma ihtimali yok diye konuyu özetliyor.
Demokrasiden bahsedenlerin bu antidemokratik tüzük ve hareketleri anlaşılır gibi değil.
Bu sadece CHP örgütü için değil hemen hemen tüm siyasi partilerin içine düşmüş olduğu bir durum.
Değişir mi?
Değişmez…
Hiçbir siyasi bindiği dalı kesecek değil…
İlçe başkanlıkları…
İl başkanlılarında farklı durum yok…
İlçe başkanları ilçe delegelerini kendi belirliyor.
İl başkanları da kendi delegelerini kendileri belirliyor.
Eğer devam etme arzusunda olursa kimse yerinden edemiyor.
Bir tek genel merkezler “hayır arkadaş sen olmayacaksın” derse il ve ilçe başkanları değişiyor.
Yok arkadaş ben genel merkeze rağmen olacağım diyen olursa ya o bölgede seçim olmuyor atamayla başkan belirleniyor ya da seçildikten bir süre sonra o kişiyi genel merkez görevden alabiliyor.
Bu kısır döngü içerisinde her şey gerçekleşiyor.
Yozgat’ta da durum farklı olmayacak.
CHP şayet il ve ilçe kurultaylarını yapmaya karar verirse mevcutlara genel merkezleri olumlu görüş bildirirlerse devam edecekler.
Diğer türlü de yine genel merkezleri başkanları belirleyecek.
Peki bu durumda nasıl gerçek liderler ortaya çıkacak ki…
Sırtını genel merkeze dayayan kazanacak.
Genel merkezi eleştirip aday olanlar kaybedecek.
Türkiye’nin parti içerisindeki demokrasi genel merkezler tarafından ortadan kaldırılmış olacak.
En doğru aday değil en sadık aday tercih edilmiş olacak.