Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ahmet Adnan Cırık, doğuştan veya sonradan ortaya çıkan işitme kayıplarında erken tanı ve tedavi süreçlerinin önemine dikkat çekti. Dr. Cırık, yüksek sesli müzik, uzun süre kulaklık kullanımı ve gürültüye maruz kalmanın işitme kaybını geri dönüşsüz şekilde tetikleyebileceğini vurguladı.
1,5 Milyar İnsan İşitme Problemi Yaşıyor
Dr. Cırık, dünyada işitme kaybından şikayetçi kişi sayısının yaklaşık 1,5 milyar olduğunu belirterek, ilerleyen yıllarda bu sayının artmasının öngörüldüğünü söyledi. Uzman, işitme kaybının yalnızca doğuştan veya ileri yaşta değil, yaşamın her döneminde ortaya çıkabileceğini ifade etti.
Yenidoğan İşitme Taraması Hayati Önemde
Türkiye’de uygulanan Ulusal Yenidoğan İşitme Tarama Programı, erken teşhiste kritik rol oynuyor. Dr. Cırık, her doğan çocuğun tarama testine tabi tutulmasının ve gerektiğinde takip edilmesinin önemine vurgu yaptı.
Koklear İmplant ile İşitme Kaybı Giderilebiliyor
İleri derecede işitme kaybı yaşayan bireyler için koklear implant tedavisinin etkili olduğunu belirten Dr. Cırık, erken müdahale ile çocukların normal konuşma ve sosyal becerilerini kazanabildiğini söyledi.
Örneğin, doğuştan işitme kaybı yaşayan Yusuf Tetik, erken teşhis ve koklear implant sayesinde yaşıtlarıyla uyumlu bir dil ve konuşma gelişimi yakaladı. Anne Bahar Tetik, “Erken teşhis sayesinde oğlum normal yaşıtları gibi konuşabiliyor ve arkadaşlarıyla vakit geçirebiliyor” dedi.
Yüksek Ses ve Gürültüden Uzak Durun
Uzman, özellikle gençlerin kulaklık kullanımı ve yüksek sesli müzikten uzak durması gerektiğini vurguladı:
“Etkisi hemen ortaya çıkmaz; ancak yıllar içinde geri dönüşü olmayan kayıplar oluşur. İşitme sağlığını korumak için yüksek sese maruz kalmamak ve erken tedavi çok önemli.”
İşitme Kaybı Yaşlılarda da Önemli
66 yaşındaki Sabri Şakar, sonradan oluşan işitme kaybı tedavisiyle sağ kulağında duyma yetisini geri kazandı. Şakar, “Duymamazlık kötü bir durum, şimdi sol kulağımdan daha iyi duyabiliyorum. İşitme, insanın en büyük serveti” ifadelerini kullandı.