Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Önder Teskin, aort anevrizması hakkında önemli bilgiler paylaşarak bu hastalığın göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
AORT ANEVRİZMASI NEDİR?
Aort anevrizması, kalpten çıkan ana atardamar olan aortun normal çapının iki katına çıkarak genişlemesiyle oluşur. Prof. Dr. Teskin, bu genişlemenin zamanla damar duvarında zayıflamaya ve yırtılma riskine neden olabileceğini belirtiyor. Bu nedenle erken teşhis ve düzenli takip, hastalığın ölümcül sonuçlara yol açmasını engellemede hayati rol oynuyor.
BELİRTİLERİ ÇOĞU ZAMAN GÖRÜLMEZ
Aort anevrizması genellikle erken dönemde herhangi bir belirti vermez. Bu durum hastalığı tehlikeli kılan en önemli faktörlerden biridir. Ancak ilerleyen süreçte şiddetli sırt veya göğüs ağrısı, nefes darlığı ve yutma güçlüğü gibi belirtiler görülebilir. Prof. Dr. Teskin, bu şikayetlerin acil müdahale gerektirdiğini, aksi halde damar yırtılması gibi hayati risklerin ortaya çıkabileceğini ifade ediyor.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Aort anevrizmasının tedavisinde günümüzde cerrahi onarım ve endovasküler yöntemler en sık tercih edilen seçeneklerdir. Hangi tedavi yönteminin uygulanacağı ise hastanın genel durumu ve anevrizmanın büyüklüğüne göre belirlenir. Prof. Dr. Teskin, 'Düzenli takip, risk faktörlerinin kontrolü ve doğru tedavi seçimi, tedavinin başarısını büyük ölçüde artırır' dedi.
KORUNMAK MÜMKÜN MÜ?
Aort anevrizmasından korunmak için yaşam tarzı değişiklikleri büyük önem taşır. Sigara kullanımının bırakılması, hipertansiyonun kontrol altına alınması ve düzenli sağlık kontrollerinin yapılması riskleri ciddi ölçüde azaltır. Ayrıca sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stresten uzak bir yaşam da kalp ve damar sağlığını koruyan en önemli etkenler arasında yer alır.
SIRT AĞRISINI CİDDİYE ALIN
Sırt ağrısı günlük yaşamda sık görülen bir şikayet olsa da, özellikle ani başlayan ve şiddetli seyreden ağrılar göz ardı edilmemelidir. Bu ağrılar, sıradan bir kas rahatsızlığından çok daha ciddi bir hastalığın işareti olabilir. Prof. Dr. Teskin, sırt ağrısını önemsemeyen kişilerin geç teşhis nedeniyle büyük risk altında olduklarını belirtiyor.
TATİLDE HAREKETSİZ KALMAMAK ÖNEMLİ
Prof. Dr. Teskin ayrıca tatillerde hareketsiz kalmanın bel ve boyun ağrılarını tetikleyebileceğini hatırlattı. Uzun süreli oturmak ya da yatmak, damar sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Düzenli egzersiz yapmak ve hareketli bir yaşam sürmek, hem sırt ağrılarını önler hem de kalp-damar sağlığını koruyor.
Sırt ağrısı hafife alınmaması gereken bir belirti olabilir. Sessiz ilerleyen aort anevrizması, erken teşhis edilmediğinde ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle sırt ve göğüs ağrısı gibi şikayetleri yaşayanların vakit kaybetmeden bir uzmana başvurması büyük önem taşıyor.