Yozgat Haberleri

Yozgat'tan Sert Tepki: "Şehitlerimizin Kanı Üzerinden Siyaset Yapılmasına Sessiz Kalamayız"

Yozgat Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği'nden gelen sert açıklamalar gündeme bomba gibi düştü.

Abone Ol

Yozgat Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği'nden gelen sert açıklamalar gündeme bomba gibi düştü.

Dernek Başkanı Gökay Açıkgöz, teröre sessiz kalan, masumun kanına susarak bakan, şehidi görmezden gelen, gaziyi duymazdan gelen bir anlayış, aslında kendi vicdanını susturulmuş olduğunu belirtti.
SESSİZLİK TARAFSIZLIK DEĞİLDİR
Açıkgöz: "Bir toplumda adalet, merhamet ve dayanışma yalnızca “bana lazım olduğunda” hatırlanıyorsa, o toplum çöküşe çoktan başlamıştır. Çünkü toplumlar bir darbeyle değil; haksızlığa, teröre ve adaletsizliğe karşı büyüyen sessizlikle yıkılır. Teröre sessiz kalan, masumun kanına susarak bakan; şehidi görmezden gelen, gaziyi duymazdan gelen bir anlayış, aslında kendi vicdanını susturmuştur. Sessizlik her zaman tarafsızlık değildir; çoğu zaman haksızlığın en güçlü destekçisidir. Bir haksızlık karşısında ses çıkarılmadığında, haksızlık güçlenir, cesaret bulur ve sıradakini alır. Bugün başkasının acısına sırt dönen bir toplum, yarın kendi acısını anlatacak kimseyi bulamaz. Siyasetin ve bürokrasinin derdi çoğu zaman bellidir: Kendilerine dokunulmasın, koltukları sarsılmasın. O koltukların gölgesinde ise vatandaşın derdi ötelenir; şehidin emaneti, gazinin onuru sessizliğe terk edilir." dedi.

BEDELİ BU KADAR AĞIR ÖDENMİŞ BİR ACI YOK SAYILIYOR!
Tepkilerinin açık ve net olduğunu belirten Açıkgöz: "Hem teröre, hem de bu süreçte yaşananlar karşısında susanlara yöneliktir. İnsanlarımızın sessizliğine, siyasetin görmezden gelmesine ve Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi milletin iradesini temsil eden Gazi Meclis’te; terörle anılan isimlerin telaffuz edilmesine, tezahüratlara konu edilmesine, milletin vicdanını yaralayan hal ve hareketlere karşıyız. Bu topraklarda binlerce vatan evladını şehit eden, binlercesini gazi bırakan bir zihniyetin normalleştirilmesine, meşrulaştırılmasına ve yok sayılmasına itiraz ediyoruz. Şehitlerimizin kanı, gazilerimizin bedeni üzerinden siyaset yapılmasına sessiz kalamayız.
Bu nedenle tepkimizi ortaya koymak bir tercih değil, bir sorumluluktur. Terörsüz bir Türkiye’yi elbette biz de isteriz. Hiçbir vatan evladının kara toprağın altına verilmesini, hiçbir evladımızın elini, bacağını, gözünü kaybetmesini biz de istemeyiz. Ancak bedeli bu kadar ağır ödenmiş bir acı yok sayılırken, karşı tarafın bu kadar rahat ve pervasızca hareket etmesine de karşıyız; karşı olmaya devam edeceğiz. Çünkü acıyı çeken bilir. Helva sizin evde yenmedikçe, sizin için değişen bir şey olmaz. Bir evladını toprağa vermedikçe, elini, bacağını, gözünü kaybetmedikçe; bizim yaşadığımız acıyı anlamak mümkün değildir." ifadelerine yer verdi.