Diyet ilaç etkileşimlerinin genellikle gastroenstantinal sistemi ve hepatit sistemi etkilediği bilinmektedir. Bu etkileşimler çok yönlüdür ve besinlerle ilaçların bünyesinde olan veya vücut içerisinde gelişebilmektedir. Besinlerin ve ilaçların bünyesinde gerçekleşen fizikokimyasal ve kimyasal etkileşime bakacak olursak bu etkileşimde formulaların ilaç ve besin maddelerine eklenen besin öğeleri ve kimyasalların içinde görülen kimyasal ve fotolitik etkileşimler birleşmektedir. Örneğin besinlerde sıklıkla kullanılmakta olan sülfik katkı maddesi ile bir besin öğesi olan tiamin arasında oluşan olumsuz etkileşim gibi. Vücut içerisinde olan fizikokimyasal etkileşimlere bakacak olursak eğer, bu etkileşim ise sıklıkla GİS’de (gastrointestinal sitem) gözlemlenmektedir. Bazı ilaçların partikülleri yine bazı besin öğelerine absorbe ederken diyet lifi ile etkileşim içine girebilmektedir ve tetrasiklin gibi bazı ilaç grupları ve yine bazı ilaçlar besin öğeleriyle etkileşime girerek çözünmez şelatlar ve çözünmez bileşikler oluşturabilir. Metabolik açıdan etkileşimi değerlendirecek olursak besin değeri olmayan bazı diyetsel faktörler ve besin öğeleri ilaçları metabolize eden enzim sistemlerini etkileyebilir. Yine bazı ilaçlar ise besin öğelerinin metabolizma hızlarını değiştirebilir. Örnek vermek gerekirse yüksek proteinli bir diyette Teofilin ilacının metabolizmayı hızlandırdığı görülmüştür. Yine kişinin enzimlerine bağlı olarak metabolizma hızını yavaşlattığı da gözlemlenmiştir. Başka bir dikkat çekici örnek vermek gerekirse; alkol tüketiminin flavin ko-enzimlerinin sentezini artırdığı veya yavaşlattığı gözlemlenmiştir. 
İster ilaç ister besin öğeleri olsun bu öğelerin metabolizmasının, doku ve organa zarar verebilecek potansiyelde olduğu bilinmelidir. Bu durumla ilgili en belirgin örnek ise yüksek proteinli bir diyetin bireyde böbrek hasarı olsun veya olmasın böbreği olumsuz etkileyebileceğidir. Bunun yanı sıra kullanılan ilaçların yine aynı şekilde yeterli sıvı tüketilmemesinden kaynaklı böbreğe hasar verebilme durumudur. Ayrıca yanlış uygulanan diyetten, bitkisel ürünlerden, gıda takviyelerinden, bilinçli veya bilinçsiz kullanılan ilaçlardan kaynaklı böbreğin hasar görmesi durumunda böbrek fonksiyonlarında oluşan sıkıntılar ilaçların veya besinlerin eliminasyonunda da sorun yaratacaktır. 
Besin-ilaç etkileşimi sonucunda bazı yan etkilerde oluşabilmektedir. Olgun peynirde bulunabilen traminin ve şarabın diyette olması bazı antidepresanların içeriğinde bulunan etken maddelerle etkileşime girerek mide kanamalarına sebebiyet verebilir veya hipertansif ataklara neden olabilir veya antikoagulan olan kumarin türevi ilaç alanlarda yüksek doz vitamin E alması sonucu yine kanamalar gelişebilir. Bazı ilaçlar besin tüketimini engelleyebilir ve bu durumda beslenme yetersizliği oluşturabilir. Besinlerin Emilimini ve metabolizmayı bozarak vücuttan atılmalarını arttırabilir ve yine bu durum vücuda olumsuzluk olarak yansır. 
Besin-ilaç etkileşiminde riskli gruplara göz atacak olursak yaşlılarda daha fazla ilaç kullanmasından veya multiple ilaç tedavilerinden böbrek fonksiyonlarında azalmalardan veya güneş ışığından yararlanmada azalma gibi faktörlerden dolayı risk taşırlar. Yoğun alkol tüketen kişiler veya alkolik bireylerde ise ilaç-alkol-emilim bozukluğu-yüksek proteinli beslenme 
etkileşimlerinden dolayı bazı kronik rahatsızlıklara yol açabilir ki buna örneklerden birisi GUT hastalığıdır. Yine aynı şekilde ilaç-alkol zehirlenmelerine sık rastlanır. Hamilelerde veya hasta bireylerde ilaç kullanımı sonucu fetalmalnutrisyon görülebilir ve bu durumda onları risk altına alır. Epileptik hastalarda Kronik Fentoin ve Fentobarbital alımı sonucunda D vitamini ve Folat eksikliği sebebiyle risk altındadırlar. 
Bazı besin-ilaç etkileşiminde besin öğesi yetersizliğine neden olan ilaç gruplarına bakacak olursak: Antikonvülsanlar; Folik asit, bakır, fosfat, kalsiyum, antibiyotikler; Potasyum, magnezyum, kalsiyum, yağ, demir ve B12 vitamini, kanser ilaçları; Kalsiyum, folik asit, magnezyum, antikoagülanlar; K vitamini, antihipertansif ajanlar; B6 vitamini, diüretikler; potasyum, magnezyum, kalsiyum, folik asit oral kontraseptik ajanlar; B6, C vitaminleri ve folik asit laksatifler; karotenoidler, D,K vitaminleri, retinol gibi besin öğelerinin yetersizliklerine neden olabilmektedir. 
Yapılan çalışmalarda her türden sıvı alımlarının da ilaç emilimi üzerinde etkisinin olabileceği gözlemlenmiştir. Fosfat, şeker içeren gazlı içecekler ve kafeinin ilaçlarla fazla miktarda tüketilmesi midenin boşaltım süresini uzatmakla beraber ilacın emilim hızı etkileyebilir. 
Sonuç olarak bakıldığında besin-ilaç, besin-diyet ve diyet-ilaç etkileşimleri kişinin metabolizmasını doğrudan etkileyebilen etmenlerdir. Bilinçli besin-ilaç-diyet uygulamaları kişiler için gereklidir. Uzmanlar tarafından bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi alabilir, sağlığınızı riske etmeden doğru beslenme ve ilaç kullanımını sağlayabilirsiniz. 
Sevgiler, sağlıcakla kalın.