Sirke, yüzyıllardır farklı kültürlerde ve mutfaklarda kullanılan doğal bir üründür. Fermente edilen meyvelerin suyundan elde edilen bu asidik sıvı, beslenmemizde önemli bir yere sahiptir. 
Yalnız, sirke üzerine yanlış etiketlenen bir ibare vardır ki o da sirkenin yağ yakıcı olduğu kanısıdır. Özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar, sirkenin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koymuştur. 
Sirkenin Beslenmedeki Yeri
Sirke, beslenmede hem lezzet verici hem de koruyucu bir rol oynar. 
Fermentasyon süreciyle elde edilen sirke, probiyotik bakteriler içerir. Bu bakteriler, sindirim sisteminin sağlığını destekler ve bağırsak florasını dengeler. Sirke, salatalarda ve yemeklerde kullanıldığında, özellikle sebzelerin ve protein kaynaklarının sindirimini kolaylaştırır. Asidik yapısı sayesinde sindirimi zor olan yiyeceklerin sindirimini hızlandırır ve besinlerin emilimini artırır.
Sirkenin Sağlık Açısından Etkileri
Kan Şekeri Kontrolünü sağlamaya yardımcı olur. Sirkenin, özellikle tip 2 diyabetli bireylerde kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olduğu belirlenmiştir. İçerdiği asetik asit, kan şekerinin dengelenmesine katkıda bulunur. 
Besinlerle beraber sirke tüketildiğinde  kan şekerinin normalden daha yavaş yükselsiğini görmek mümkündür.
Kolesterol düzeylerinin düşürülmesine etki eder. Bazı araştırmalar, sirkenin LDL (kötü) kolesterol seviyelerini düşürebileceğini ve HDL (iyi) kolesterol seviyelerini artırabileceğini göstermektedir. Yani sirkenin kalp sağlığı için olumlu bir etkiye de sahip olduğu söylenebilir.
Sindirim sağlığının desteklenmesini sağlar. Sirke, sindirim sistemini destekleyen probiyotikler ve enzimler içerir. Bu, sindirim sürecini kolaylaştırır ve sindirim sorunlarını azaltır.
Toksinlerin atılmasına destek olur. Antioksidan özellikleri sayesinde, sirke vücudu zararlı toksinlerden arındırmaya yardımcı olurken, genel sağlığı da destekler.
İştahın kontrolünü sağlamaya yardımcı olur. Asetik asidin iştah kontrolünde, özellikle ghrelin hormonu üzerinde olumlu bir etkisi olduğu bilinmektedir. Açlık hormonu olarak bilinen ghrelinin, sirke tüketiminde, iştahı azaltma kapasitesi olduğu ve salınımının azaldığı araştırmalar sonucu görülmüştür. Bu durumda sirke tüketimi, kilo kontrolünde destekleyici bir rol oynamaktadır.
Anti-mikrobiyal özelliklere sahiptir. Sirkenin doğal antibakteriyel ve antifungal özellikleri, bazı bakteri ve mantar enfeksiyonlarının önlenmesine veya tedavisine de yardımcı olabilir.
Sonuç olarak baktığımızda bu mucizevi doğal kaynağın, yağ yakıcı etkiye sahip olmadığını acı ve gerçek şekilde söylemeliyim. 
Sirkenin metabolizmaya ve kandaki etkilerine hayran olmamak elde değil ama sirkeyi yağ yakar mantığında kullanmanın doğru olmadığının altını çizmek zorundayım. 
Görüldüğü üzere sirkenin kan şekerini düzenlediğini ve insülin direncini azalttığını, kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olduğunu, antioksidan özelliklerinin varlığını kimse inkar edemez. Ancak, sirkenin aşırı tüketiminin yan etkilere neden olabileceği unutulmamalıdır. 
Sirke, asidik bir ürün olduğu için, mide hasarını en aza düşürmek adına seyrelterek veya besinlere eklenerek tüketilmesi önemlidir. Herhangi bir besin maddesinde olduğu gibi, sirkenin de dengeli ve ölçülü bir şekilde tüketilmesi önemlidir. 
Sağlıcakla kalın.