Bizim Çetin'e dokunan yanıyor. Bir dokun bin ah işit misali... Bugünlerde oldukça sinirli, asabi... Sakin görünse de içinde ne fırtınalar kopuyor bilinmez...
Kesin bildiği bir şey var. Susuyor, izliyor, takip ediyor.  
* * *
Önceki akşam, biraz oturduk, konuştuk. Gecenin yarısı oldu ama telefonu susmuyor. Kendisi arıyor, gelen çağrılar var. Kimini cevapladı, kimini meşgula attı. 
* * *
Yerel seçim sürecine ilişkin öngörülerini masaya koydu. Kesin ve net bir şekilde İttifak işinin tamam olduğunu söyledi. Aday belli olduğunu ve sürecin hızla götürüleceğini beyan etti.
Ancak, Çetin'in kafasını meşgul eden mevzu adayın kim olacağından veya kimin olmasından ziyade, kulislerde konuşulan pazarlıklar...
* * *
Makamlar insanı değil, insan makamı yüceltmeli... Bu net... Sanırım birileri kendince pazarlık içerisine girmiş, makamsal beklentisini ortaya koymuş.
* * *
Yozgat'ın kanayan yarası bu. Herkes, haddini ve yerini bilmeli. Çetin, bir kaç isimden bahsetti. Hatta isimleri söylerken bile kafasındaki bir kaç tel saç dikilverdi. Çetin sinirlendiğinde, kafasında bir şeyler döndüğünde o bir kaç tele bakarsanız, anlarsınız...
* * *
Siyaset bu kadar ucuz olmamalı. Siyaset bir kadar pazarlık noktasına çekilmemeli. Yozgat için geçiş dönemine girildiği bu günlerde, bunlar konuşulmamalı.
Yozgat'a hizmet edecekler ile intikam duygusuyla hareket edenler ayrı tutulmalı. Makam sevdalıları da Yozgat'tan uzaklaştırılmalı...
Hırslı, beklentiyle belediyecilik yapılmaz. Benden söylemesi...