Okul öncesi dönem çocuklarda 2-5 yaş aralığını kapsamaktadır. Bebeklikten çocukluğa geçiş dönemi olarak bilinen bu dönemin başlarında beslenmede, çocuk hala tam bağımlı şekilde başkalarına ihtiyaç duyarken, bu dönemin sonlarında bağımsız ve seçtiği besinleri tüketmeye başlar. Bu dönemde çocukların beslenmesi değişkenlik göstermekle birlikte, sağlıklı beslenme alışkanlığını da kazandığı önemli bir dönemdir. 
2-5 yaş arası çocuklarda fiziksel gelişimin yanı sıra beslenme alışkanlıkları da hızla değişir ve gelişir. 1-2 yaşındaki çocuklar sıklıkla yemek yerken ellerini kullanırken, 3-4 yaşlarında yemeği çatala veya kaşığa itebilir ve yine bu dönemde çatal ve kaşık kullanımını geliştirerek çatalla bir besini kavrayabilir, bardaktan içecekleri tüketebilir veya küçük kas gelişimi henüz yeterli değilse yine besin tüketirken ellerini kullanabilirler. Çocuklara çatal kaşık eğitimi iyi öğretilse dahi, yemeği servis etme durumu çocuklara bırakılırsa sıklıkla az yeme veya tabağa besinden az alma durumu söz konusu olabilir. Bu sebeplerle okul öncesi beslenme eğitimi ve takibi oldukça ilgi gösterilmesi gereken bir dönemdir. TBSA 2010’a (Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması) göre, okul öncesi dönemde kız ve erkek çocukların ortalama günlük enerji alımları; kız çocuklarında 1124, erkek çocuklarında 1201 kkal olarak belirlenmiştir. Bu dönemde çocukların makro besin ögelerinden yeterli ve dengeli beslendiği fakat birçok vitamin ve mineralin yetersiz kaldığı saptanmıştır. Bu sebeple çocukların günlük beslenme kalitelerinin düşük olduğu araştırmalar sonucu ortaya konmuştur. Bu yaş grubu çocuklarda beslenmede yeterli ilgi ve uygun beslenme düzeni sağlanmadığı durumda çocuğun büyüme ve gelişmesi aksamaya uğrarken, anemi, malnütrisyon, diş çürüğü, kabızlık, çocukluk çağı obezitesi gibi sağlık sorunlarına zemin hazırlamaktadır.
Okul öncesi dönemde sağlıklı beslenmenin amacı; en iyi şekilde büyüme ve gelişmeyi sağlamak, beslenme ile ilgili demir anemisi, insülin direnci, malnütrisyon veya şişmanlık gibi akut sağlık sorunlarını önlemek ve gelecek yaşlarda beslenme ile alakalı olarak ortaya çıkabilecek; tip2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, kemik erimesi veya bazı kanser çeşitleri gibi kronik hastalıkları önlemektir. 
Bebeklik dönemine göre okul öncesi dönemde çocukların iştahlarında azalma söz konusu olabilir. Bu dönemde ise aileler tedirginlik hissedebilir. Fakat okul öncesi dönemde çocukların gelişimi bebeklik dönemlerine göre daha yavaştır ve enerji ihtiyaçları bebeklik dönemine oranla değişmiştir. Okul öncesi dönemde çocukların ağırlık kazanımı yılda ortalama 2-2.5 kg olarak belirlenmiştir. 
Okul öncesi çocukların günlük enerji ve besin ögelerini karşılayacak besin grupları ve ortalama miktarlarından bahsetmek gerekirse; et ürünlerinden 2-3 porsiyon, süt ürünlerinden 2-3 porsiyon, tahıl ürünlerinden 4-6 porsiyon, sebze ve meyve gruplarından 2-4 porsiyon, yağ 4-6 tatlı kaşığı, şeker/reçel/bal vb.1-2 yemek kaşığı olarak belirlenebilir. Porsiyon miktarlarının ise ortalama et, tavuk, balık; 1 köfte boyutunda, yumurta; 1 adet, kurubaklagil; 1 kepçe. Süt veya yoğurt; 1 su bardağı, peynir; 2 parmak boyutu. Ekmek 1 ince dilim, pilav, makarna, erişte; 2-3 yemek kaşığı, çorba; 1 kase, patates; 1 orta boy. Havuç, domates, salatalık; 1 orta boy, pişmiş sebze ise 4-5 yemek kaşığı. Yumru meyveler; 1 orta boy, taneli meyveler ise 1 küçük kase kadar verilebilir. 
Okul öncesi beslenmede çocukların günlük enerjilerinin %45-60’nın karbonhidratlardan, %15-20’sinin proteinlerden, %25-35’nin yağlardan oluşması önemlidir. Bu dönemde enerjinin %30-35 kadar önemli bir miktarı besin değeri ve kalitesi düşük, hızlı doymaya ve iştah azalmasına neden olan ve içeriği bilinmeyen kek, çikolata, şekerleme, bisküvi, asitli ve şekerli içeceklerden olan paketli gıdalardan sağlanmaktadır. Çocukluk çağı obezitesine neden olmasa bile genel sağlık, diş sağlığı, dengeli ve yeterli beslenme konusunda olumsuzluklar ortaya çıkarabileceği için bu besinlerden çocukların uzak tutulması oldukça önem taşımaktadır. Geleceğin sağlıklı bireyleri için sevgi ile...