Paket ile başlayıp.
Referansla hareket edip.
Ismarlama ile yolu bitirmek.
Molalarda mazeret üretmek.
Köşeye sıkıştığında laf edebiyatıyla geçiştirmek.
Herkesi kucaklıyoruz imajı oluşturmak.
Karşılık getirmiyor.
Başarıya götürmüyor.
Gerçek olan.
Hayal kırıklığı.

Mevzuyu anladınız değil mi?
Soruyorlar.
Niye yazmıyorsun diye.
Üzülüyorum.
Yüreğim yanıyor.
Kahroluyorum.
Tepki göstermek.
Eleştirmek.
Biz demiştik demeye getirmek.
Elim vermiyor be birader.
Olmuyor.
*
Hesaplaşmak...
*
Susmak...
İçine atmak...
Sabretmek.
Sınanmak.
Sinir uçlarına dokunmak.
Keskin sürecin.
Acıtan yanı...
*
Karşılık vermek.
Karşı tarafın acizliğine düşmek anlamına gelir.
Boş, beleş insanların..
Egoya kapılmış.
Kibir abidesine tanıklık etmek.
Can sıkıyor.
İyi mi?
*
Görünen köy kılavuz istemez.
Temeli olmayan binaya kat çıkarsanız.
Üzerinize yıkılacağını da bilmeniz gerek.
Böyle olmuştur.
*
Kimse çıkıp bahane üretmesin.
Kimse birilerini hedef göstermesin.
Kimse birilerini korumaya kalkışmasın.
Kimse yaptıklarını unutmasın.
Kimse eline yüzüne bulaştırdıklarını inkar etmesin.

Toplumsal ayrışmanın önüne açanlar.
Krizden.
Kaostan.
Ayrılıktan.
Ayrışmadan.
Kutuplaşmadan.
Gruplaşmadan.
Çıkardan.
Menfaatten.
Medet umanlar.
Bel altı siyasetiyle.
Yön çizmeye kalkanlar.
Artık kenara çekilip.
İç huzuru bozmaktan vazgeçsinler.

Biz de böyle arkadaş.
Herkes, her şeyi bildiğinden oluyor bu işler.
Herkes, her şeye burnunu soktuğundan dağılıyoruz.
Herkes, her şeye el attığından bir adım öteye gidemiyoruz.
O yüzden.
Dün içimize atıp.
Suskun kalmamız.
Memleketimize olan sevdamızdan.
Anlatabildim mi?