19 Mayıs 2021 Günü “kapatılırsa ne olur” adlı köşe yazımı bir kez daha okumanızı rica edeceğim.
İki yazıyı üst üste koyduğunuzda daha anlamlı olacaktır.
O tarihlerde HDP’nin kapatılması üzerine yazdığımız yazının bugün nedenli farklı anlarlar kazandığını anlayacaksanız.
Özetle HDP’nin kapatılması 6’lı masanın elemanlarının iştihanı kabartıyor.
Zira bir türlü yeter sayıya ulaşamayan üstüne üstelik HDP’nin kendi adına yarışmak istemesi sonucu farklı modellerle çözüm arayanlar kulaklarının üzerine yatmış bekliyorlar.
Masada oturan 6 parti lideri masanın atında HDP…
HDP’yi masanın üzerine çıkarsalar bir dert, masanın altında tutsalar başka bir dert.
Olur ya başkanlık seçimi için ikinci tur olursa masanın altındakilerine ihtiyaç olacak.
Mesafeli duruşların altında başka ne olabilir ki?
Es keza PKK’ya terör örgütü diyen HDP onun uzantısı diyenler partilerinden ya aforoz edildi, ya da geri plana atıldı.
Bakınız Yavuz Ağıralioğlu… kalemin kavlince konuşan bu adam, televizyon ekranlarında HDP’yi eleştirdi diye şimdi hangi konumda…
Şehit ailesine küfredenler hangi konumda…
Hal böyle olunca masanın altında gizledikleri ve bir türlü formül üretemedikleri HDP’nin kapatılması, HDP seçmenin kendisini kapatan siyasi erkin karşısında birleşmeleri hayal ediliyor. HDP başına geleceklerini biliyor. “tıpkı PKK’nin askere alma birimi” ifadesi zaten malumun ilanını işaret ediyor. HDP yoluna alfabeden başka bir harf satın alarak yoluna devam edecek. Hatta ve hatta şu anda alternatif partileri hazır bile… HDP ceketlerini çıkartıp yeni ve aynı anlayışla hazırda tuttukları partinin ceketini giyecekler. HDP kitlesinin sosyo-ekonomik yapası burada devreye geriyor.
Alışkanlık haline gelen amblem ve parti isminin yerine gelecek yeni amblem ve isim olası kafa karışıklarından nasıl oy devşiririz hayali kuruluyor. Metropollerdeki seçmen ise Anadolu da İYİ partiye batıda CHP’ye doğuda 6’lı masanın diğer elemanlarına nasıl devşirilin hayali kurulmakta. Bu bana ne dense Türkiye topraklarının itilaf devletleri tarafından nasıl paylaşıldığı anlatan okul ders kitaplarındaki senaryoları aklıma getirdi.
Elbette benzetmelerde hata payı vardır. Bu benzetmede yerini buldu mu bulmadı mı size bırakıyorum. Benimkisi sadece bir dejavu…
Toparlayacak olursak, akla gelmedik senaryolar, akla gelmedik insanların bir masada toplanması misali karşımıza çıkarsa şaşırmayın.
Zira Millet ittifakı içinde ki bunca belirsizliğin ve hala bir adım atılamayışının sebebi başka ne ola…!

Editör: Haber Merkezi