Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında, Yozgat Valiliği öncülüğünde, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk İslam Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez başkanlığındaki ekip, 18 Ağustos'ta başladığı sezonu tamamladı.
2600 Yıllık Türk Kronolojisinin Başlangıcı
Kazı Başkanı Prof. Dr. Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2025 yılı kazılarının Proto-Türk (Ön-Türkler) tarihi ve arkeolojisi açısından Anadolu'da bir ilke sahne olduğunu belirtti.
Alanda iki kurgan (yığma mezar), bunu çevreleyen anıtsal bir mezar kompleksi ve 65 metre çapa sahip, iri taşlarla inşa edilmiş dairesel bir kut alanı (tören alanı) tespit ettiklerini ifade etti. Dönmez, mezarlarda bulunan ok uçları ve çanak çömlek parçalarının, kurganların İskit dönemine, yani milattan önce 6. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenebileceğini gösterdiğini söyledi.
"Anadolu Türk Mimarisinin İlk Hatırası"
Ortaya çıkan mezar yapıları ve kut alanlarının, benzerlerinin Türkistan, Orta Asya, Kazakistan ve Moğolistan coğrafyasındaki İskit kurganlarıyla ilişkili olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dönmez, bu yapıların aynı zamanda Anadolu'ya ilk giren Turan halklarının kanıtlarını sunduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Dönmez, elde edilen veriler ışığında şu çarpıcı değerlendirmeyi yaptı: "Buradaki mezar ve kut alanı, Anadolu'daki Proto-Türklerin ve dolayısıyla Türk halklarının ilk mimari yapısı olma durumuna gelmiştir ve Anadolu Türklerinin de ilk mimari hatırasını oluşturmaktadır. Böylelikle Anadolu Türk tarihini, milattan önce 550'den sonraki döneme, 6. yüzyılın ikinci yarısına tarihleyerek 2 bin 600 yıllık derin bir Türk kronolojisinin başlangıcını oluşturuyoruz."
Gelecek Sezon Hedefi: Bozkır Devletini Araştırmak
Kazı Başkanı Dönmez, gelecek yıllardaki çalışmaların odak noktasını da açıkladı: "Burada devlet aklıyla yapılmış gibi görünen kurgan kompleksi ve kut alanı bulunuyor. Gelecek yıllarda yapacağımız çalışmalar, İskitler vasıtasıyla kurulmuş bir Proto-Türk Bozkır devletinin varlığını burada araştıracağız."
Bu tarihi bulgular, Kerkenes Harabeleri'nin önemini uluslararası düzeyde bir kez daha kanıtlarken, gelecek yıllardaki kazı heyecanını da artırdı.