Ak Parti'nin yirmi küsur senelik iktidarının yıkmak için iyi bir Türkiye hedefinden daha çok yalnızlaştırma politikası yürütülüyor.
Ak Parti yalnız bırakılmasının önündeki en büyük engel MHP’nin devlet sağduyusu yönünde hareket etmesi…
MHP hedef parti haline gelmiş.
Sadece 6’lı masa enstrümanları değil PKK/KCK,PYP/YPG, FETÖ/PYD başta olmak üzere Türkiye’nin bölgede güçlenmesinden rahatsız olan ülkelerin gizli istihbarat örgütlerinin hedefinde.
Güçsüz, sinik ve bölgesinde pasif bir Türkiye hayalinin önündeki tek engel güçlü bir iktidarın olması.
Bu bağlamda tüm gözler ve hedef MHP’nin oyundan çıkarılması üzerine kurulmuş gözüküyor.
Daha önce ele geçirme girişimde bulunulan MHP’nin ele geçirilemeyeceği anlaşılınca zayıflat, yıprat, böl, yok et senaryosu devreye alındı.
Tüm sinerjilerini MHP’nin yok edilmesi suretiyle Türkiye’nin üzerinde olanların amaçlarını ulaşmaları için akla gelmedik adımlar atılmakta ve atılmaya devam edilecek.
Bu bilen gerçek eminim MHP kurmaylarına iletilmiştir.
Sadece kamuoyu bihaber ve kafasını başka tarafı çevirmiş gözlemlediğim kadarıyla.
Parti içinde daha önceden tasfiye edilenler MHP tandanslı isimleri çeşitli akıl oyunlarıyla saflarını çekmeye çalışıyorlar.
Dirayetli ülkücülerin büyük bir kısmı bu oyuna düşmediler.
Lakin bu iş kolay kolay sonlanmayacak. Seçim günün sonuna kadar bu devam edecek.
Şimdiki algı “baraj problemi”
Hedefi belli olan gizli kapılar ardında senaryolar üretenlerin “baraj problemi” algısı oluşturarak oyların eksenini kaydırmaya çalışıyorlar.
Bu senaryoda sadece üç parti barajı geçebiliyor.
Ak Parti, CHP, İYİ Parti….
Oysa HDP’nin de baraj altında kalmayacağını biliyoruz.
HDP’nin bu senaryoda olmayışın tek sebebi Ülkücü ve Milliyetçilerin reaksiyon zayıflamasının hedeflenmesi.
Feto aklı olduğu nasılda aşikar…
Bu sefer oyun, her zamankinden büyük oynanıyor.
Anket şirketlerinin rakamlardaki oynamaları, manipülasyon peşindeki malum medya, sansasyonel bir takım kurgulanmış olaylar MHP’nin zayıflaması adına çok uluslu bir organizasyonun olduğunu görmemiz lazım.
Yaşananları sadece siyasi bir zeminde görmek ülkenin bekası için ciddi bir sorun teşkil ediyor.
Kimin iktidar olacağına elbette millet karar verecek.
Ben kiminin iktidar olacağı noktasında değilim.
Ben güzel ülkemin geleceğinin endişesindeyim.
Kendi göbeğini kendi kesen ,nerde bir mazlum varsa yetişen, kendi öz kaynaklarını kendi dilediği gibi kullanan, boyun eğmeyen, boyun vermeyen, özgürlüklerinden fedakarlık yapmayan, çağdaş, modern, milli ve yerli, gerçek demokrasinin işlediği, liyakatin olduğu, her türlü değere ve farklı görüşe azami saygı gösteren bir ülke istiyorum.

Editör: Haber Merkezi