Öncelikle bu soruya tam olarak cevap verebilecek miyiz?
Kararsızım…
Bizim gibi “cahil” insanlar “rektör”lük gibi yeryüzünden yüksek gökyüzünden biraz aşağıda olan bir “makam” için bırakın bir düşünce ortaya koymayı azcık ucundan düşünecek olursak maazallah adamı İngiliz bile olmayan bir sicimle döverler…
Bu yazı esasından Rektör beyin şahsı ile ilgili değil.
Olmayacakta…
Kendisi “soyut bir nesnenin zihinde oluşturduğu bir faaliyettir”
Lakin insanlar ki bunlar çevremdeki insanlar Rektör beyin görevi bitmeden görevden alınacağına dair ciddi iddialar ortaya atmaktadırlar.
Valla bildiğiniz atıyorlar…
Yok birileri görevden alınsın diye büyük makamlara çıkmışlar…
Yok birileriyle zıtlaşmışlar.
Yok şu…
Yok bu…
Kendi işi olmayan için rektör kötüdür…
Kendi işi olan için rektör iyidir…
İyi kötü sizin olsun peki kendisi başarılı mıdır?
Pandemi gölgesinden ve sırtından kenevir yükü varken başarılı olup olmadığını yine kestiremiyoruz. Faaliyetlerini ancak basına yansıdığı kadar biliyoruz.
Basına çıkmayı da çok sevmiyor olacak ki bize yansıyan durumlar bir elin parmakları kadar…
Yeri gelmişken söyleyelim yerel basın içindeki elementlere göre değil de erkliğine bakmak lazım.
Sizin üç beş kişinin okuduğunu düşündüren durumlar esasında birilerinin masasında yingyang gibi durur…
Sadece gazetenin dağıtıldığı yere göre basının gücünü değerlendirmek günümüz iletişim çağında büyük bir ahmaklıktır!
Her neyse konumuz bu değil…
Bu başarı değerlendirmesi bu kadar kısa zaman (iki yıl) içerisinden yapmak yine “bilimsel” açıdan yanlış…
Lakin siyaset bilimi hele de Yozgat mikro siyaseti her türlü bilimsel verinin üstündedir.
Bunu göz ardı ettiğinizdendir bu başınıza gelenler…
Peki insaflı olunacaksa rektör beyin başarılı mı yoksa başarısız mı olduğunu nasıl anlayacağız veya buna kim karar verecek…
Önem derecesi olmadan sıralamaya çalışayım…
- Akademik ve idari personel
- Öğrenciler
- Halk
Bunlar iyi diyorlarsa iyidir…
Kötü diyorlarsa kötüdür…
Bunlar başarı diyorlarsa başarılıdır…
Bunlar başarısız diyorlarsa başarısızdır.
Etki unsurları böyleyken karar merci ise siyasettir…
Çünkü bu kitleler şikayet ediyorlarsa şikayet merciinde silsile rektörleri atayan en tepeye kadar ulaşır…
Dolaysıyla karar masasındaki birkaç kişinin kanaati hepsinden belirleyicidir.
Biliyorsunuz yeni sitemde seçim falan yok.
Cumhurbaşkanı kendi değerlendirme kriterlerine göre atama yapılıyor…
Cumhurbaşkanı illaki karar noktasında yerel unsurların düşüncelerine de önem veriyor.
Yozgat için ise tam olarak yerel siyasetin kararına uyuyor.
Hal böyle olunca Rektörlük akademik bir kadrodan daha çok siyasi bir kadrodur.
Yerel siyaseti yok sayarak “işimi yaparım” durumu bindiği dalı kesmekten farklı değil.
O zaman ya oyunu kuralına göre oynamak zorundasınız ya da bu oyuna hiç girmemeniz lazım.
“Bilmem anlatabildim mi?”

Editör: Haber Merkezi