İlkokul çocuklarının okuma yazma serüveninde sıra “v” harfine gelince ilin valisini ziyaret ederek yerinde öğrenme yapmışlar.
Ne kadar hoş bir hareket.
Hem sınıf öğretmeni ve okul idarecilerin bu düşüncesi hem de Ziya Valinin bu isteği kırmayarak çocukları kucaklaması içimizi umut ve mutluluk ışığı yaktı.
Bu o kadar değerli bir iş ki o çocukların iç dünyasında anılarında her zaman taze kalacaktır.
Yıllar sonra hatıralarında unutmaz bir anı olarak karşılarına çıkacaktır.
Devletin milletin fertleriyle bu tür bulaşmaları çocuklarımıza da ki devlet bilincin oluşmasında etkili olacaktır.
Çocukların anıtkabir ziyaretleri, Atatürk sevgisi için…
Çocukların cami ve benzeri yerlerin ziyaretleri manevi değerlerimiz için
Çocukların vali ziyaretleri devlet sevgisi ve bilinci için oldukça önemli.
Yaşayarak öğrenme gibisi yok.
Ağaç yaşken eğilir düşüncesine bu tür değerlerimizin altının çizilmesi toplumdaki birbirimize gösteremediğimiz saygı ve sevgiyi aşılamış olacak.
Basit bir ziyaretten daha öte bir bilinç oluşturulması oldukça kıymetli…
Toplumda bu bilinç olmadığından saygı kurumu bir türlü devreye giremiyor.
Farklılıklarımız başkaları için kusurdan çıkıp renklilik olması için bu bilinç düzeyinin tüm çocuklarımıza gençlerimize işlenmesi gerekiyor.
Eğitim sisteminin mevcut yapısı buna çok elverişli değil.
Ancak idealist bir öğretmenin atacağı adımla bunlar ortaya çıkıyorsa sistemde kısmı bir arıza var demek.
Bir hevesle başladığımız değerler eğitim o yüzden çok önemliydi.
Şimdi sormak lazım değer eğitimine ne oldu.
İş mi oldu?
Aşk mı oldu?
Düşünenlerinin güzel düşündüğü…
Uygulayıcılarının elinde formaliteye dönen “değerler eğitimi” layıkıyla öğretip işlenen çocukların ne değerli bireyler olacağından eminim…
Belki hepimiz matematik dehası olmayacağız…
Belki hepimiz edebiyat dehası da olmayacağız…
Ama en azında değerler eğitimi ile toplumun yapı taşları sağlam taşlar olarak herkese ziyadesiyle tesir edecektir.

Editör: Haber Merkezi