Farkında mısınız?
Heyecanlı başlangıçlar.
Coşkulu startlar.
Gaz veren açıklamalar.
Hedefe yönelik kilitlenmeler.
Belli bir süreden sonra.
Kırılma anında.
Patlıyor.
Elimizde kalıyor.
Toparlamaya yönelik ifadelerde.
Gerçekçi olmuyor.
Kimsenin de içine sinmiyor.
Öyle.


  • Kilit dedik ya..
    Yozgat kilitlendi.
    Anahtarı kayıp.
    Gelişim.
    Kalkınma.
    Açılım.
    Akla ne gelirse?
    Hepsi tıkandı.
    Niye?
    Zihniyetin getirdiği nokta budur.

  • Yozgat’ın sorunlarının başında bu geliyor.
    İşi ehline vermek yerine.
    Ahbap çavuş ilişkisiyle hareket ediliyor.
    Akraba.
    Arkadaş.
    Yandaş.
    Grupçu.
    Tarafçı.
    Egoist.
    Bencil.
    Menfaatçi.
    İlk tercih edildiğinden.
    İş yapacak olanlar.
    İşi bilenler dışarda kalıyor.
    Belli bir noktadan sonra da.
    Sorunu çözecek.
    Tıkanıklığı gidecek.
    Kilidi açacak.
    Beyin aranıyor.
    Yani.
    Bildiğini okumakla.
    Bilenle çalışmak farkını anlayamayan zihniyet.
    Yozgat’ı tüketiyor.
    Kilitliyor.
    İçine hapsediyor.
    Sonra da ‘ben ne yaptım?’ dercesine.
    Sıyrılmaya çalışıyor.

  • Mevzu belli bir yerle alakalı değil.
    Geniş kapsamlı.
    Kamu kurumları öyle.
    STKlar öyle.
    Böyle bir sistemsel yapı da.
    Kentin gelişimini beklemekte hayal oluyor.
    Birilerine bel bağlamakta.
    Kolaycılığa kaçışı gösteriyor.
    Anlayın.

  • Sizi bilmem ama.
    Herkes, bildiğini okuduğu sürece.
    Bu kentin ileriye gitmesini beklemek.
    Deveye hendek atlatmak kadar zor.
    Sakın, buna karamsarlık noktasından bakmayın.
    Mevzunun temelinde gerçekleri görmeklik
    geliyor.
    İşte.
    Yozgat’ın yıllardır çözemediği sorun böyle
    bir şey.
    Eğer, Yozgatlı içindeki görmezlik kilidini açarsa.
    Kendini de yenmiş olacak.
    İleriye dönük gelişiminin startı vermiş olacak.

  • Kilit açılmadığı sürece gelişim hikaye.
    Anlatabildim mi?
Editör: Haber Merkezi