Aydoğmuş, yeni dönemin getirdiği risk ve sorumluluklara dikkat çekerek, denetim süreçlerinde devletin cezalandırıcı değil, rehberlik edici olması çağrısında bulundu.
Aydoğmuş, “Devlet, esnafına tokat değil; şefkat eli uzatmalıdır" dedi.
“Yeni Bir Dönemin Başlangıcı”
Mali Müşavir Ömer Aydoğmuş, Kurgan Sistemi’nin vergi mükellefleri ve mali müşavirler için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirtti.
Sistemi, sahte belge düzenleme ve kullanımıyla etkin mücadele etmek amacıyla geliştirilmiş, işlemleri risk skoruna göre analiz eden ve mükellefleri erken uyarı sistemiyle bilgilendiren dijital bir denetim mekanizması olarak tanımlayan Aydoğmuş, 1 Ekim 2025 itibarıyla yürürlüğe giren bu sistemin temel hedeflerinin şeffaflık, hız ve etkinliği artırmak olduğunu ifade etti.
Temel Özelliklerini Anlattı
Aydoğmuş sistemin temel özelliklerinde bahsederek, “İşlemler, sistem tarafından belirlenen risk puanlarına göre otomatik olarak analiz edilir. Mükellefler ve mali müşavirler, olası riskler konusunda önceden bilgilendirilir. İhtilafların henüz oluşmadan giderilmesi sağlanır. Mükellefler, beyan ve kayıtlarını süresi içinde düzeltme imkânı bulur” dedi.
“Cezalar Ağırlaştı Sorumluluklar Arttı”
Kurgan ile birlikte sahte belge kullanımında ‘bilerek veya bilmeden’ ayrımının büyük ölçüde ortadan kalktığını dile getiren Aydoğmuş, riskli işlem yapanların cezai sorumluluklarının arttığını ifade etti.
Aydoğmuş, sisteme uyum sağlanmaması halinde ortaya çıkabilecek ciddi cezai yaptırımlara da dikkat çekerek, “Sahte veya yanıltıcı belge kullanan mükelleflere, tarh edilen vergiye ek olarak 3 kat vergi ziyaı cezası uygulanabilecektir. Denetimlerde sahte belge tespiti yapılırsa, ilgili KDV indirimleri iptal edilir ve beyanname yeniden düzenlenir. Riskli görülen işlemler için ihtiyati haciz uygulanabilir veya teminat istenebilir. Tespit edilen ciddi vakalarda, savcılığa sevk oranlarında artış beklenmektedir. Mali müşavirlerin dikkat ve özen yükümlülüğü artmıştır; gerekli hassasiyetin gösterilmemesi hâlinde mesleki sorumluluk riski doğabilir” diye konuştu.
Kritik Uyarıları: Fatura Artık Ofiste Kesilmeyecek
Yeni dönemde mükelleflerin mağduriyet yaşanmaması için önem taşıyan hususlarda uyarılarda bulunan Aydoğmuş, “Alış ve satış faturaları, ödeme kayıtları, cari mutabakatlar ve sevk irsaliyeleri eksiksiz ve gerçeği yansıtacak şekilde düzenlenmelidir. Esnaflar, mali müşavirlerinden hiçbir bilgi gizleyemez. Alış, satış, gider ve stok bilgileri tam ve doğru şekilde mali müşavire iletilmelidir. Gerçeği yansıtmayan işlemler veya belgeler, Mali Suçlarla Mücadele Kurulu (MASAK)’a bildirilmek zorundadır. Bu yükümlülüğe uymayan mükellefler ve mali müşavirler ciddi cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Faturalar, ürünün satıldığı veya hizmetin fiilen verildiği yerde kesilmelidir. Artık mali müşavirlerin ofislerinde fatura kesmek imkânsız hale gelmiştir ve bu durum hem esnaf hem de mali müşavir açısından ciddi risk oluşturur. E-dönüşümle birlikte bazı esnaflar, mali müşavirleri ‘fatura kesmeye mecbur kişi’ gibi görüp, ‘ben sana bunun için para ödüyorum’ anlayışına girmişti. Ancak kurgan sistemiyle birlikte bu dönem resmen sona ermiştir. Mali müşavirlerin görevi, belge düzenlemek değil; kayıtların doğruluğunu denetlemek ve beyan süreçlerini mevzuata uygun şekilde yürütmektir. Faturaların, ürünün satıldığı veya hizmetin fiilen verildiği yerde kesilmesi zorunludur” ifadelerini kullandı.
“Vergi Korkuyla Değil Güvenle Toplanmalı”
Aydoğmuş, açıklamasının sonunda devlete önemli bir çağrıda bulunarak taleplerini iletti.
Aydoğmuş, “Bu konulara uymayan mükellefler ve mali müşavirler, ciddi cezalarla karşı karşıya kalacaktır. Ancak burada önemli olan cezalandırmak değil, uyum sürecini sağduyu ve rehberlikle yönetmektir. Bizim bu konudaki temel talebimiz şudur: Kurgan, denetimde aynı zamanda bir e-dönüşüm dönemidir. Dolayısıyla bu dönüşüm sürecinde devlet, esnafı yüksek cezalarla değil; şefkatle, eğitimle ve uyarılarla sisteme uyumlu hale getirmelidir. Bu yaklaşım, sistemin işleyişinde hem güven hem de verimlilik sağlayacaktır. Devlet, vergide adalet kadar şefkatli yaklaşımı da unutmamalıdır. Nasıl ki ‘çocuk sevgiyle büyür’, ‘devlet de vergiyle büyür’ ancak bu vergi, korkuyla değil; güvenle, gönüllülükle toplanmalıdır. Bu nedenle diyoruz ki: Devlet, esnafına tokat değil; şefkat eli uzatmalıdır” dedi.