Yozgat Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği, son dönemde kamuoyunda yaşanan gelişmelere ilişkin dikkat çeken bir açıklama yaptı. Açıklamada, terörle mücadelenin yalnızca güvenlik politikalarıyla sınırlı bir konu olmadığına vurgu yapılarak, meselenin aynı zamanda adalet, vicdan ve toplumsal dayanışma sınavı olduğu ifade edildi. “Şehidin emaneti sessizliğe terk edilemez” sözleriyle yapılan çağrıda, toplumda giderek artan sessizliğin tehlikeli bir noktaya ulaştığı belirtildi.
Dernek, şehitlerin hatırasına ve gazilerin onuruna yönelik duyarlılığın zayıflamasının, yalnızca bugünü değil geleceği de etkileyecek bir kırılma oluşturduğuna dikkat çekti. Açıklamada, sessizliğin çoğu zaman tarafsızlık değil, haksızlığın büyümesine zemin hazırlayan bir tutum olduğunun altı çizildi.
Sessizliğin Toplumsal Bedeli
Dernek tarafından yapılan değerlendirmede, toplumsal hafızada sessizliğin derin ve onarılması zor yaralar açtığı vurgulandı. Haksızlık karşısında ses çıkarılmadığında, bu durumun haksızlığı daha da güçlendirdiği ve cesaretlendirdiği ifade edildi. Teröre ve masum insanların yaşadığı acılara kayıtsız kalmanın, yalnızca bugünün değil yarının da sorunlarını büyüttüğü dile getirildi.
Açıklamada, bugün başkasının acısına sırt çeviren bir toplumun, yarın kendi acısını anlatacak kimseyi bulamayacağına dikkat çekildi. “Şehidin emaneti” kavramının yalnızca geçmişe duyulan saygıyı değil, geleceğe karşı taşınan sorumluluğu da temsil ettiği vurgulandı. Bu noktada, ortak vicdanın canlı tutulmasının adalet ve dayanışmanın sürekliliği açısından hayati önemde olduğu ifade edildi.
Siyaset ve Bürokraside Vicdan Vurgusu
Açıklamanın önemli bir bölümünde, siyaset ve bürokrasiye yönelik eleştiriler yer aldı. Dernek, koltuk kaygısı ve siyasi hesapların, vatandaşın gerçek sorunlarının geri plana itilmesine yol açtığını belirtti. Bu yaklaşımın, şehitlerin emaneti ve gazilerin onurunun yeterince sahiplenilmediği algısını güçlendirdiği ifade edildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi millet iradesini temsil eden bir kurumda, terörle anılan isimlerin gündeme gelmesi ya da bu yönde oluşan söylem ve davranışların toplum vicdanını yaraladığına dikkat çekildi. Yapılan açıklamada, itirazın siyaset yapılmasına değil; acıların yok sayılmasına, normalleştirilmesine ve meşrulaştırılmasına karşı olduğu net bir dille vurgulandı. Dernek, bu noktada tepki göstermenin bir tercih değil, vicdani bir sorumluluk olduğunu kaydetti.
Terörsüz Türkiye Hedefi ve Hassas Denge
Yozgat Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği, terörsüz bir Türkiye idealinin herkesin ortak temennisi olduğunu da açıkça ifade etti. Hiçbir vatan evladının toprağa verilmemesi, hiçbir ailenin telafisi mümkün olmayan acılar yaşamaması isteğinin altı çizildi. Ancak bu hedefe ulaşılırken, geçmişte ödenen ağır bedellerin yok sayılmaması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, “Acıyı çeken bilir” ifadesiyle, şehit ailelerinin ve gazilerin yaşadığı duyguların ancak bu acıyı yaşayanlar tarafından tam anlamıyla anlaşılabileceği belirtildi. Şehitlerin hatırasının ve gazilerin fedakârlıklarının, günlük siyasi tartışmaların üzerinde bir saygı alanı olduğu vurgulanarak, terörsüz bir gelecek arayışında vicdanı ve adaleti merkeze alan bir dilin şart olduğu ifade edildi.
