Memur-Sen Yozgat İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de işgalci İsrail güçleri tarafından bir soykırım yapıldığını, yaklaşık 35 bin sivilin şehit edildiğini, 77 bin masumun da yaralandığını söyledi.
Şerefli, “Katledilen Gazzelilerin 24 binden fazlası kadın ve çocuk; Gazze’nin yüzde 70’i yerle bir edildi. Evlerin yüzde 60’ı, ticari tesislerin yüzde 80’i, okulların yüzde 90’ı yok edildi. 35 hastaneden 24’ü bombalandı ve sadece 11’i kısmen çalışıyor. 267 ibadethane bombalandı, su kuyularının yüzde 83’ü çalışmaz hâle getirildi. Vahşet o kadar büyük ki gelen haberler ve görüntüler kan dondurucu. İnsanların canlı canlı toprağa gömüldüğünü, buldozerlerle bedenlerinin paramparça edildiğini, gözaltında işkencelerle katledildiğini görüyoruz. Enkazların altında kalanların çıkarılmasına, katledilmiş cenazelerin alınmasına dahi izin verilmiyor” dedi.
İsrail soykırım suçu işliyor 
Gazze’de savaş suçu sayılan fosfor bombalarının kullanıldığının altını çizen Şerefli, “İsrail, savaş suçu sayılan fosfor bombaları kullanıyor, sivil yerleri; hastaneleri, ambulansları, sağlık görevlilerini, yardım görevlilerini, su kuyularını, jeneratörleri, basını, otelleri, okulları, eğitimcileri ve siyasileri hedef alıyor. Bizzat BM’in gözetiminde olan mekânları vuruyor: Yardım için toplananları katlediyor, Pazar yerlerini bombalıyor, sivil altyapıyı yok ediyor, insani yardımları engelliyor, elektrik, su, gıda girişine izin vermiyor. Kitlesel katliamlar gerçekleştirirken bir yandan da kıtlık ve açlıkla, sağlığa erişimi engelleyerek, yaralıların tedavisine izin vermeyerek, kitlesel ölümleri hedefliyor ve bunların hiç birini de gizlemiyor, bütün dünya bunları canlı yayında izliyor. Bir devlet terörü olarak örgütlenmiş yapısıyla İsrail, Gazze’de istikrar kazanmış bir şekilde insancıl hukuku ihlal etmekte, soykırım ve savaş suçları işlemektedir. Gerek hasta ve yaralıların vaziyetlerinin ıslahına ilişkin Birinci Cenevre Sözleşmesi, harp esirlerine yapılacak muameleye ilişkin Üçüncü Cenevre Sözleşmesi, harp zamanında sivillerin korunmasına ilişkin Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’ne gerekse ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen suçları soykırım suçu olarak kabul eden ‘Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme’ye göre İsrail savaş suçu işliyor. İsrail soykırım suçu işliyor. İsrail insanlığa karşı suç işliyor ve bu suçları bütün dünyanın gözü önünde işleyen İsrail derhal durdurulmalıdır. Aksi takdirde insanlığın BM ve diğer uluslararası toplumu oluşturan kurumlara dair zaten yeterince zayıflamış olan inanç ve güveni tamamen çökecektir. BM’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini adeta Gazze’de sürdürülebilir katliama çeviren BM Güvenlik Konseyi’nin ‘Vetocu Baronları’ ‘Soykırımın Garantörleri’ olarak tarihe geçmişlerdir” ifadelerini kullandı. 
Terör devletini durdurmaya 
davet ediyoruz 
Şerefli, BM Güvenlik Konseyi’nin yeniden yapılanması gerektiğini, aksi hâlde küresel eşkıyalığın insanlığın sonunu getireceğini vurgulayarak, şunları söyledi: 
“Dünyanın vicdanının köreldiği, güçlünün sözünün hukuku yok ettiği, çifte standardın insan hakları kavramını anlamsızlaştırdığı korkunç bir kara tablo ile karşı karşıyayız. Bu acı tabloyu değiştirmek için harekete geçmesi gereken BM görevini yapmalı ve Gazze’deki korkunç vahşeti ve soykırımı durdurmalıdır. Memur-Sen olarak, bir kez daha 1 Mayıs vesilesiyle bütün bu olan bitenleri seyretmekle yetinen BM’yi, uluslararası toplumu ‘terör devletini’ durdurma konusunda somut adımlar atmaya, inisiyatif almaya, soykırımı durdurmaya çağırıyoruz.”
                           HABER MERKEZİ

Editör: Hakimiyet Gazetesi