Yozgat Bozok Üniversitesi (YOBÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Böyükata tarafından, geçen on yıl içerisinde toplumun farklı kesimlerine ve eğitimin farklı tabakalarından öğretmen, öğrenci, akademisyen ve yöneticilere kadar değişik hedef gruplara karşı yürütülen çalışmalar arasında yer alan ve gönüllü olarak köy ve kasaba okullarına yönelik yoğun biçimde devam ettirilen faaliyetlerden “Köyde Okuma Etkinlikleri” programlarının 62’ncisi Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine bağlı Pazarören’de gerçekleştirildi.
 Pazarören Mimar Sinan Fen Lisesi Müdürü Hayrettin Acet’in daveti üzerine YOBÜ’den Prof. Dr. Mustafa Böyükata ile birlikte Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi önceki dönem rektörlerinden Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Acer, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferudun Hakan Özkan, Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elvan Yalçınkaya ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Emin Toroğlu ile eşi Prof. Dr. Sevil Toroğlu, 20-21 Ekim 2023 tarihlerinde Cuma ve Cumartesi günleri gün boyu süren söyleşi, seminer ve eğitim etkinliklerine katıldılar.
 OKUDUKLARI OKULA 
ÇIKARTMA YAPTILAR
 Farklı zamanlarda mezun oldukları Pazarören’deki okuldan, hayatlarında derin izler olduğunu ve unutulmaz hatıralar yaşadıklarını belirten akademisyenlerin, diğer mezun arkadaşlarıyla buluşmak için yaz aylarında okullarına geldikleri halde; bu sefer ortaokul ve lise eğitimlerinin önemli zamanlarını geçirdikleri sınıflarda şimdiki öğrencilere ders vermiş olmanın, onlarla sohbet etmenin, yol gösterici bilgiler vermenin ve öğrencilerin sorularına cevap vermenin apayrı ve doyumsuz mutluluğunu yaşadıkları gözlendi.
 Pazarören’in kendileri için “eskimeyen bir rota” olduğunu, bir zamanlar yurdun gözdesi okullardan olan bir "Köy Enstitüsü" iken, zaman içerisinde farklı isimler alan okulun “Öğretmen Lisesi” olarak hizmet verdiği zamanlarda okuduklarını hatırlatan Prof. Dr. Mustafa Böyükata, “Burası acıyı, hüznü, umudu, azmi ve daha nice duygu ve beceriyi edindiğimiz yerdi. Okuldan öte bir bakıma da bizler için evdi. Yolu Pazarören’den geçen pek çok kişinin yüreği orada pişmiştir. Onların sinesi orada közlenmiştir. Şiddeti de şefkati de pek çoğumuz orada bir arada gördük. Vatan için çırpınmayı, insan olmayı ilkin orada bildik.” dedi ve Pazarören’de şu anda bir lisenin, bir ortaokulun ve bir ilkokulun var olduğunu hatırlatarak bunların üç kademeli tam birer "Köy Koleji" potansiyeliyle beklediğinin de altını çizdi.
 Okulda dolaşırken ve sınıflara girdiğinde kendi öğrencilik zamanlarına göre değişiklikleri fark etmenin yanı sıra mozaik katkılı beton zemin gibi bazı şeylerin aynı olduğunu ve o eski günlere ve o güzel hatıralara gittiğini hatırlatan Prof. Dr. Yücel Acer, “Tekrar aynı ortamlarda bulunmaktan mutlu oldum. Hem öğrenci kardeşlerimize hem de öğretmenlerimize birikimlerimiz ışığında faydalı ve öz bilgiler paylaşmaya çalıştım. Ortaokuldaki çocukların meraklı soruları, liseli gençlerin okumayı düşündükleri bölümler ve üniversiteler hakkındaki soruları çok değerliydi.” dedi ve benzer çalışmaların devam ettirilmesinin çok faydalı olacağına değindi.
 Akademik çalışmaları ışığında verdiği bilgilerle çok temel konulara dikkatleri çeken Prof. Dr. Ferudun Hakan Özkan, “Pazarören hayatımızda çok önemli bir dönemi içerir. Pek çok zorluğu çoğu zaman tek başımıza ve bir o kadar da arkadaş desteğiyle aşmak zorunda kaldığımız zamanları burada yaşadık. Defalarca kez gelip gittiğimiz okulumuza bu kez bambaşka bir biçimde geldik. Derslere misafir edildik. Buradaki her bir öğrencinin ilerde öncü işler ortaya koyabileceğine ve meslek hayatlarında farklılık ortaya koyabileceğine inanıyorum. Hem liseli gençlerle, hem ortaokuldaki çocuklarla yaptığım söyleşilerde huzur ve umut veren anlar yaşadım. Öğretmenlerimizin öğrencilere projelerinde rehberlik etmeleri ve kendilerinin de proje faaliyetleriyle güzel işler ortaya koymalarını arzu ediyorum.” dedi ve kesintiye uğratmadan, çok ara vermeden yeni çalışmalarla okulun sürekli aktif tutulmasının önemine vurgu yaptı.
 Etkinlikte yer alan akademisyenler arasında en genci olan ve 90’lı yılların ilk yarısında lise eğitimi aldığı okulda yapılan böylesine güzel bir çalışmada ağabeyi durumundaki akademisyenlerle birlikte yer almaktan heyecan duyduğunu belirten Prof. Dr. Elvan Yalçınkaya, “Hatıralarım gözümün önüne geldi. Çok heyecan verici iki gün geçirdim. Cumhuriyetimizin 100. yılında Pazarören’de böylesine anlamlı bir çalışmada yer aldım. Mimar Sinan Öğretmen Lisesi mezunu olarak gençlik yıllarımın heyecanına yine döndüm. Bu sefer Pazarören’de öğrenci ve öğretmenlerle bir arada olmak benim için gurur vericiydi.” dedi ve böylesi güzel çalışmalarda yer almaya her zaman hazır olduğunu söyledi.
 Böyle bir etkinlik için davet edildiğinde hemen kabul ettiğini ve onur duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Emin Toroğlu, “Sınıflarını ziyaret etme fırsatı bulduğum Liseli gençlerin beni ilgiyle dinlemeleri ve anlattıklarımı merakla takip edişleri dikkat çekiciydi. Hepsi de pür dikkat içerisindeydiler. Öğretmenlerimizle yoğun ve yorucu bir program gerçekleştirdik. Hiç birisi şikayet etmeden sabırla dinlediler. Akademik düzeyde bilgiler de kattığımız etkinliklerin bütün katılımcılar üzerinde farklı bakış açılarını tetikleyeceğini düşünüyorum.” dedi ve mezun olduğu okulda böyle güzel bir etkinliğe dâhil olmaktan duyduğu mutluluğu sözlerine ekledi.
 Farklı zamanlarda eski mezunların bir araya geldiği ve yolları düştükçe eşinin okumuş olduğu bu okula hep ziyarette bulunduklarına dönük hatırlatmalar yaparak kendisini de buraya ait hissettiğini belirten Prof. Dr. Sevil Toroğlu, “Gençlerle bilgiler paylaşmaktan, onların sorularına cevap vermekten çok mutlu oldum. Öğretmenlere yönelik yapılan proje konulu eğitim etkinliğini de çok yerinde isabetli gördüm. Yol gösterici teknik bilgiler paylaşmaya çalıştım. Yerinde bir deneyim aktarımı oldu.” dedi ve hem burada hem de başka bir yerde yapılacak benzer etkinliklerde başka zamanlarda da yer almayı arzuladığının altını çizdi. 
                            HABER MERKEZİ 
 

Editör: Hakimiyet Gazetesi