Merhaba değerli okuyucular, denizlerin mavi derinliklerinden garip kalemimizin kelimeler ile yer bulup cesaret aldığı düşünce dünyamızdan gönül coğrafyamıza edep havuzundan edebiyat gölüne düştüğü yer; köşemize hoş geldiniz…
Her hafta köşemizden bu evrende bir misafir olduğumuzu hatırlatacak yazılarımızdan bahsediyoruz. Hayat bir su misali akıp giderken bulunduğumuz anın kıymetini bilerek yaşamak en güzeli, ve Yüce yaratıcıya bulunduğumuz durum için şükretmemiz gerekir. Bugün belki bir hastalığımız yok ama yarın ne olacağını kimse bilemez. İşte tam bu yüzden geçirmiş olduğumuz zaman bizler için hakikaten çok önemli. Bunları sizlere aksettirebiliyorsam ne mutlu bana. Tek amacım tek gayem budur. Bunları sizinle paylaşırken herhangi bir kar amacı gütmüyorum. Tamamen insanlığın bana verdiğini bende sizlere vermek istiyorum. Sevelim sevilelim güllelim güldürelim. İnsanlar yüzünde tebessüm olalım. Bizi kurtaracak olan şey sihirli kelime SEVGİ SAYGI HOŞGÖRÜ’dür. Bunu bilincinde olur isek hayatta her zaman başarılı oluruz. Hayatın hemen hemen her konumunda her makam ve mevkide bu sihirli kelimeleri hayatımız ile bağdaştıralım. O zaman ülkece ve dünya olarak yaşanabilir bir evren inşa edebiliriz. Zor değil çok kolay hayat bu kadar sevmeye sevilmeye zaman çok kısa iken biz bu kısa zamanda kötülük hırs kibir ve nefret duygularını öğreniyoruz. Oysaki sevmeye vaktimiz çok az iken kendimizi bitiriyoruz. Geçtiğimiz haftalarda yaşanılan depremde insanlar sevdiklerini kaybettiler. Birçok insan depremden habersiz derin bir uykuya daldı. Kimilerin ertelenen barışmaları vardı, kimilerinin ertelenen özürleri vardı. Gerçekleştiremeden ya kendileri göçtü bu alemden yada karşısındakiler göçtü ebediyete. Şimdi insanların içinde keşkeler kaldı yüzleri düşük moralleri bozuk. Ve dudakların dökülen kelimeler pişmanlık ifadeleri. Ve bu dünyanın ne kadar boş olduğunu bizden daha çok depremzedeler anladılar. Onlara da ağır oldu anlamaları. Sevdiklerini kaybederek bunu anladılar. Bizlerinden buraya bakıp anlamamız lazım sevdiklerimiz yanımızdan gitmeden. Bunu başarabilirsek ne kadar güzel bizlere. Kendimi bunu başarabilmeniz için görevli hissediyorum. Birkaç kişinin hayatında dokunabilirsek o kadar çok mutlu olurum. Demem o ki dünya yalan vakit kısa ahir zaman denilen evrenin içinde teknolojinin ilerleyip insanlığın gerilediği zaman dilimin içindeyiz. Bizi biz kurtarırız bizden başkası kurtaramaz. Yazımın başlığından anlaşılacağı üzere GELDİK VE GİDİYORUZ. İnsan olabilmenin şuuruyla hakikatiyle geldik bu evrene o şekilde kalplerimizi bozmadan gidelim canı canana teslim edelim. Sevgi ile dünyaya gelen insanoğlu adem oğlu sevgi ile gitsin. Bizi kurtaracak olan sevginin ipine sıkıca sarılalım ve bırakmayalım. Hayatın her evresinde fırtınalar kopacaktır ama tuttuğumu o ipi bırakmayalım. İnsan dünyaya geliş gayesini unutmamalı ve hatırlatacak dostların sayısını artırmalı. Hepimiz bir anadan dünyaya gelen birer yolcuyuz. Ve yolculuğumuz sırasında bizleri aldatacak dünya meşaketlerinden uzak durmalı renkli boyalı süslü adı yalan olan bu dünyaya inanmamalı imtihan içinde olduğumuzu unutmadan bize verilen süreyi sevgi ile tamamlamalıyız. Bu süre içinde bir cana ikrar vermeliyiz. Hayatın kısa tartışmaların boş olduğunu anlatabildiysem bu köşe yazımda ne güzel bize. Hayat sevmek için gerçekten çok kısa… Kısa hayatta bolca sevelim sevilelim. Yaratılanı sevelim yaradan dan dan ötürü. Kalbinizde sevgi eksik olmasın.
Bizden bu hafta bu kadar değerli dostlar. Yazımızda kusurumuz oldu ise af ola. Güzel günler sizin ve sevdiklerinizin olması dileği ile. Diğer yazımızda görüşmek üzere sırrın sahibine emanet olun Esen kalın hoşça kalın sağlıklı kalın.