Yozgat’ın dağlarından çıkan doğal taşlar, taş ustası Sinan Pınarcı’nın elinde sanata dönüşüyor. Pınarcı, doğadan topladığı mosagat, akik ve jasper gibi değerli taşları işleyerek her biri kendine özgü form ve dokuya sahip mücevherler üretiyor.
Yozgat’ın çeşitli bölgelerinde bulunan bu taşlar, doğrudan yerinden toplanıyor. Her bir taşın farklı damar yapısı, rengi ve ışığı, onu benzersiz kılıyor. Doğadan ham halde çıkarılan taşlar, atölyede özenle kesilerek işleniyor ve doğanın estetiğiyle şekillenmiş el emeği eserler ortaya çıkıyor.

Agat ve Kalsedon Taşları Öne Çıkıyor
Sinan Pınarcı’nın çalışmalarında özellikle agat ve kalsedon taşları dikkat çekiyor. Bu taşlar yüzüklerden kolye uçlarına, masaüstü dekoratif objelere kadar pek çok formda hayat buluyor. Her bir parça, doğanın binlerce yılda oluşturduğu desenleriyle kendine özgü bir karakter taşıyor.
Pınarcı’nın tasarımları, sadece görsel bir estetik sunmakla kalmıyor, aynı zamanda doğallığın verdiği dinginlik ve enerjiyle de öne çıkıyor.

"Kimyasal Değil, Tamamen Doğal"
Pınarcı’nın en çok önem verdiği nokta, doğallık. Ürettiği hiçbir taşta kimyasal işlem uygulanmıyor. Her şey doğadan çıktığı haliyle, yalnızca el işçiliğiyle şekilleniyor.
Sanatçı, bu yaklaşımın hem taşın enerjisini hem de özgün doğallığını koruduğunu söyleyerek şu ifadelere yer verdi:
“Elimizden geldiği kadar tamamen natürel, kimyasal olmayan orijinal ürünleri çıkarmaya çalışıyoruz. Doğaya ve emeğe duyduğum saygıyı her eserimde hissettirmeyi hedefliyorum.”
El İşçiliğiyle Hayat Bulan Mücevherler
Atölyesinde hazırladığı yüzükler, kolye uçları ve masaüstü taş objeler, doğal taş meraklılarının ilgisini çekiyor. Özellikle damarlı agat taşlarıyla hazırlanan parçalar hem estetik hem de ruhsal anlamda değer taşıyor.
Her taş, kendi doğallığını koruyarak kişisel bir anlam kazanıyor. Bu da her eseri tek ve özel kılıyor.






