Meclis’te görüşülmek üzere gündeme alınan 11. Yargı Paketi, özellikle sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçlarında yeni bir dönemi başlatmaya hazırlanıyor. Teklife göre sanal ortamda işlenen hakaret suçu uzlaştırma kapsamından çıkarılacak ve ön ödeme hükümlerine tabi olacak. Böylece son yıllarda uzlaşma sürecini kazanç kapısına dönüştüren bazı uygulamaların önüne geçilmesi hedefleniyor. Adalet Bakan Yardımcısı Niyazi Acar’ın komisyona aktardığı bilgilere göre, uzlaştırma aşamasında “Sicilin bozulmasın”, “Parayı ver, süreci kapatalım” gibi söylemler üzerinden adeta bir sektör oluşmuş durumda. Bu değişiklik, hem yargının yükünü azaltmayı hem de suistimallerin önüne geçmeyi amaçlıyor.
Uzlaşma üzerinden gelir üreten yapıya son
Teklifin en dikkat çekici yönlerinden biri, uzlaşma sürecini araç hâline getiren bazı avukatların tutumu. Acar’ın aktardığı bilgilere göre, sosyal medyada hakaret davalarını takip eden avukatlar, şikâyet ettikleri kişilerden “geleceğini yakmayalım, şu kadar para ver” diyerek yüksek meblağlar talep ediyordu. Bu sebeple uzlaşma sürecinin çıkarılması, hem mağduriyetleri azaltacak hem de haksız kazanç kapısının kapanmasını sağlayacak. Yıllar içinde sanal ortamdaki hakaret soruşturmalarının sayısının yüz binleri bulması, bu düzenlemenin neden gerekli görüldüğünü ortaya koyuyor. Komisyon verileri, özellikle 2024 ve 2025 yıllarında artan dosya sayısının yargı mekanizmasını oldukça meşgul ettiğini gösteriyor.
Şikâyetleri 2 yılda yarım milyonu geçti
Meclis Adalet Komisyonu’na sunulan verilere göre, 2024 ve 2025 yıllarında sanal ortamda hakaret nedeniyle açılan soruşturma sayısı 534 bin 505’e kadar çıktı. Bu dosyaların önemli bir kısmı takipsizlikle sonuçlanırken yaklaşık 60 bin soruşturma davaya dönüştü. Kararlara bakıldığında 11 binin üzerinde mahkûmiyet, 24 binin üzerinde beraat ve geniş bir kitleyi ilgilendiren HAGB kararları dikkat çekiyor. Ancak en çarpıcı noktalardan biri, uzlaşma teklifleri üzerinden on binlerce dosyada astronomik rakamların talep edilmiş olması. Düzenleme, bu alanı bir kazanç aracı olarak gören kişiler için süreci tamamen değiştirecek gibi duruyor.
Paylaşılan bir video bile dava konusu olabiliyor
Hakaret davalarının yanı sıra sosyal medya kaynaklı “telif pazarı” da dikkat çekiyor. Adana’da şoförlük yapan Ali Çapar’ın, bir filmden paylaştığı kısa sahneler nedeniyle yüz bin liraların konuşulduğu bir uzlaşma süreciyle karşı karşıya kalması, bu alandaki mağduriyetlerin büyüklüğünü ortaya koyuyor. Çapar’ın herhangi bir kazanç amacı olmadan yaptığı paylaşımlar, hukuken telif ihlali sayılarak yüksek ücret taleplerine konu oldu. Benzer bir durum İzmir’de düğünlerinde bir şarkıyı söyleyip videoyu sosyal medyada paylaşan Hasan ve Öznur Başkaya çiftinin yaşadıkları süreçte de görüldü. İlk etapta tebrik edilen çift, daha sonra 300 bin liralık uzlaşma talebiyle karşı karşıya kaldı ve bu durum telif alanındaki karmaşık tabloyu bir kez daha gündeme taşıdı.



