Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde yer alan Uzunlu Barajı, kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. 1996 yılında yaklaşık 80 bin dekar tarım arazisini sulamak amacıyla hizmete alınan baraj, son altı ayda ciddi bir su kaybı yaşadı. 5 Nisan ve 4 Ekim 2025 tarihlerinde dron kamerasıyla kaydedilen görüntüler, barajdaki değişimi açıkça ortaya koyuyor. Bahar aylarında dolu olan baraj havzası, sonbahara gelindiğinde neredeyse tanınmaz hale geldi.
Bölge çiftçileri ve belde sakinleri, su seviyesindeki bu düşüşün tarımsal üretime olumsuz etkilerinden endişe ediyor. Uzunlu beldesinde yaşayan Mükremin Şaşmaz, “Çandır ve Çayıralan’dan da su gelmiyor. Su olmayınca çiftçi de mağdur oldu,” sözleriyle tabloyu özetliyor.
Barajın doluluk oranı kritik seviyelere indi
Uzunlu Barajı’nın toplam su toplama kapasitesi yaklaşık 4 milyon 300 bin metreküp. Önceki yıllarda açık kanal sistemiyle sulama yapılırken, son yıllarda kapalı sistemle daha verimli su kullanımı sağlanmaya çalışılıyordu. Ancak bu yıl yaşanan kuraklık, sistem fark etmeksizin barajın işlevini sekteye uğrattı.
Yeterli yağış olmaması ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle baraj, hem doğrudan su toplamakta zorlandı hem de çevre kaynaklardan beslenemedi. Bu durum, sadece tarımsal üretimi değil, baraj ekosistemini de etkiledi.
Tarımsal üretimde tehlike çanları çalıyor
Kuraklık nedeniyle tarımsal üretimde ciddi verim kayıpları yaşanabileceği belirtiliyor. Özellikle sulamaya bağımlı ürünlerde rekolte düşüşü bekleniyor. Su yetersizliği yüzünden birçok çiftçi tarlasını sulayamamış, bazıları ise ekim yapmamayı tercih etmiş durumda.
Barajdan su alamayan üreticiler, yer altı su kaynaklarına yönelmek zorunda kalıyor. Ancak bu da uzun vadede sürdürülebilir bir çözüm olarak görülmüyor. Uzmanlar, mevcut durumun devam etmesi halinde bölgedeki tarımsal üretimin geleceğinin risk altına gireceğine dikkat çekiyor.
Bölge halkı çözüm bekliyor
Uzunlu’da yaşayanlar ve çevre köylerdeki çiftçiler, yetkililerden acil çözüm talep ediyor. Alternatif su kaynaklarının devreye alınması, yağmur suyu hasadı gibi önlemlerin hızla uygulanması gerektiği ifade ediliyor.
Barajdaki mevcut su miktarının ise sadece az sayıda balığın yaşamını sürdürebileceği düzeyde olduğu belirtiliyor. Belde sakinleri, her geçen gün daha da kuruyan barajın gözlerinin önünde erimesine tanıklık etmenin çaresizliğini yaşıyor.
