PKK elebaşı Abdullah Öcalan, 13 Ekim 2025’te avukatlarıyla yaptığı görüşmede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarını işaret ederek, "Umut ilkesi devletin atması gereken bir adımdır, hukuk bunu gerektiriyor" dedi. Öcalan, bu düzenlemenin sadece kendisini değil “binlerce mahkumu ilgilendirdiğini” belirtti.
DEM Parti, Öcalan İçin Yürüyüş Duyurdu
Açıklamanın ardından DEM Parti, sosyal medya hesabından “Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü” talebiyle 18 Ekim’de Diyarbakır’da yürüyüş yapılacağını duyurdu. Yürüyüşün Alipınar Köprüsü – Ben û Sen Burcu güzergâhında gerçekleştirileceği ve halka açık olduğu belirtildi.

Umut Hakkı Nedir?
Umut hakkı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan kişilerin belirli bir süre sonra yeniden tahliye değerlendirmesine tabi tutulması anlamına geliyor.
AİHM’e göre 25 yıl sonra yeniden inceleme yapılması zorunlu ve bu mekanizma idari ya da yargısal bir kurul tarafından yürütülmeli.
AİHM ve Avrupa Konseyi'nden Türkiye'ye Uyarı
AİHM, Öcalan v. Türkiye, Kaytan ve Gurban davalarında, indirimsiz müebbet cezasının umut hakkını ihlal ettiğini tespit etti.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’den infaz sistemini değiştirip tahliye mekanizması oluşturmasını istedi.

Türkiye'de Umut Hakkı İçin Hangi Yasalar Değişecek?
Uzmanlar, umut hakkının uygulanabilmesi için 5275 sayılı İnfaz Kanunu ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda düzenleme yapılması gerektiğini vurguluyor. Amaç, hükümlülere “bir gün özgür kalabilirim” diyebilecekleri hukuki güvence sağlamak.
Avrupa Konseyi: Türkiye Mevzuatı Değişmeli
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 2024’te aldığı kararla Türkiye’den, umut hakkını güvence altına alan yasal düzenlemeleri hayata geçirmesini talep etti. Komite, gelişmelerin 2025 yılına kadar denenerek yeniden değerlendirileceğini açıkladı.
Türkiye’de Umut Hakkı İçin Hangi Yasalar Değişmeli?
Uzmanlara göre umut hakkının uygulanabilmesi için 5275 sayılı İnfaz Kanunu ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’ndaki indirimsiz müebbet hükümlerinin yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Özetle, her hükümlünün, iyi hal ve rehabilitasyon sürecine bağlı olarak salıverilme ihtimali olduğuna dair hukuki bir güvenceye sahip olması.

