Hurdaya çıkan klasik Volkswagen araçları titizlikle tamir ederek yeniden hayata döndüren Çetinkaya, bu sayede yurt genelindeki "vosvos" kamplarına katılmaya ve farklı şehirlerden tamir siparişleri almaya başladı.
Sorgun Sanayi Sitesi'nde kaporta boya ve oto tamiri işiyle uğraşan Hüseyin Çetinkaya'nın (42) 'vosvos' olarak bilinen Volkswagen Beetle ve Transporter araçlarına olan sevdası, 2016 yılında kendi iş yerini açtıktan sonra bambaşka bir boyut kazandı. Mesleğe 2003 yılında başlayan Çetinkaya, klasik araç tutkusunun bir arkadaşının ısrarıyla başladığını ve ilk başlarda oldukça çekinceli davrandığını anlattı.
Çetinkaya, 'vosvos' ile tanışma hikayesini şöyle aktardı: "Bir arkadaşım bana iş yaptırmak için gelmişti. Araç oldukça eski olduğu için yapmak istemedim ve elimde başka araçlar olduğunu söyledim. Arkadaşım ise 'Hatır gönül yapacaksın' dedi, aracı bırakıp gitti. Aracı tamir için içeri dışarı çıkarırken çok hoşuma gitti. Arkadaşımdan aracı bana satmasını istedim. Aracı bana satmayacağını ama başka araç bulacağını söyledi. Bu araçlara duyduğum tutku 5 yıl öncesinde başlamış oldu."
İlk 'vosvos'unu aldıktan sonra araca adeta bir öğrenci gibi yaklaştığını belirten Çetinkaya, "Sökmedik takmadık yeri kalmadı. Kaporta boyadan ziyade aracın mekaniğini de öğrendim. Çünkü bir 'vosvos' kullanıyorsan, tamirini de yapabilmen gerekir. Herhangi birinden yardım istemeden arızanı gidererek yoluna devam edebilmelisin" diyerek bu araçların kendine has bir felsefesi olduğunu dile getirdi. Bu süreçte sadece ustalığını değil, 'vosvos' kültürüyle ilgili derinlemesine bilgi edindiğini de ifade etti.
Hüseyin Çetinkaya'nın 'vosvos'lara olan ilgisi sadece tamirle sınırlı kalmadı. Restorasyonunu kendi elleriyle yaptığı bir 'vosvos' ile 4 yıl önce Ankara'da düzenlenen bir kampa katıldığını belirten Çetinkaya, bu katılımın hayatında yeni bir sayfa açtığını söyledi. "Kampta katılanların ilgisini çekti, sorular sordular, beni takdir ettiler. 'Ustamızı bulduk' dediler" sözleriyle o günkü heyecanını dile getirdi.
Bu kamp sayesinde ünü Yozgat sınırlarını aşan Çetinkaya, artık Türkiye'nin dört bir yanından siparişler aldığını gururla anlattı: "Kayseri, Sivas, Samsun, Ankara, Eskişehir gibi yerlerden araçlarını yaptırmak için bizlerle iletişime geçenler var.
Hatta içeride T2 'vosvos' minibüsümüz var. Kayseri’den bir iş adamının aracı, bitmek üzere." Bu durum, Çetinkaya'nın 'vosvos' tamiri ve restorasyonundaki ustalığının ülke genelinde tanındığının bir göstergesi.
Hüseyin Çetinkaya'nın bu özel tutkusuna en büyük destekçisi ise oğlu Taha Kutay Çetinkaya. Babasına atölyede yardımcı olan Taha Kutay, daha şimdiden 'vosvos' sevgisini içine sindirmiş durumda. Küçük yaşlardan itibaren babasından bu mesleğin inceliklerini öğrenen Taha Kutay, "Babamdan gördüm. Babamdan öğreniyorum bu işi. Arabasını satmasını istemiyorum. Çok seviyorum. Bu işle ilgilenmeyi çok seviyorum, ilgimi çok çekiyor" diyerek 'vosvos'lara olan düşkünlüğünü ve babasının mesleğine olan ilgisini ifade etti. HABER MERKEZİ