Yeniden Refah Partisi Yozgat İl Başkanı Süleyman Adıgözel, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada hem küresel ölçekte hem de Türkiye’de yaşanan insan hakkı ihlallerine dikkat çekti.
Süleyman Adıgözel, özellikle Filistin, Doğu Türkistan ve benzeri mazlum coğrafyalarda yaşanan katliamların, uluslararası insan hakları söyleminin ne kadar seçici ve çifte standartlı kullanıldığını ortaya koyduğunu belirtti. Dünyanın bir yandan evrensel değerleri savunurken diğer yandan bu değerlerin en ağır şekilde yok edildiği tablolar karşısında sessiz kaldığını söyleyen Adıgözel, “İnsanlık vicdanı her zamankinden daha büyük bir sınav veriyor” ifadelerini kullandı.

“Batı’nın İnsan Hakları Söylemi İki Yüzlü Bir Standarta Dönüştü”

Adsız Tasarım-136Adıgözel, açıklamasında uluslararası kurum ve Batılı devletlerin insan haklarına yaklaşımını sert sözlerle eleştirdi. Bir bölgede yaşanan küçük çaplı hak ihlallerine anında tepki gösteren çevrelerin, Müslüman coğrafyalarda süregelen soykırımlar, açlık ve abluka politikaları karşısında sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunun altını çizdi.
Filistin ve Doğu Türkistan başta olmak üzere birçok yerde yaşanan insani dramların görmezden gelindiğini belirten Adıgözel;

“Batı’nın insan hakları kavramı çıkarlarına göre esneyen bir yapıya bürünmüş durumda”

dedi. Ona göre, insan hakları söylemi artık taraflı bir araç hâline gelmiş durumda.

“Ekonomik Zorluklar da Bir İnsan Hakkı İhlalidir”

Adıgözel, temel insan haklarının yalnızca ifade özgürlüğü veya yaşam hakkıyla sınırlı olmadığını, insanın insanca yaşayabilme hakkının da en az diğerleri kadar önemli olduğunu söyledi. Artan enflasyon, düşen alım gücü ve yaygınlaşan yoksulluğun vatandaşların onurlu bir yaşam hakkını zedelediğini belirten Adıgözel, mevcut ekonomik politikaların sosyal adaleti sarstığını ifade etti.
Ekonomik Zorluk Endeksi Nde Carpici Veriler Yuksek Enflasyon Bilancoyu Agirlastirdi H132058 06B9FBir babanın çocuğunu doyuramaması, bir gencin yarınından endişe etmesi ya da bir vatandaşın adalete güven duymaması da insan hakları sorunu olarak değerlendirilmesi gereken başlıklar arasında yer aldı.

Adalet, Eğitim ve Gençlik Vurgusu

Adıgözel, adalet sistemine olan güvenin yeniden tesisi gerektiğini belirterek “Adalet, bir binanın duvarına asılan bir levhadan ibaret olmamalı” dedi. Her vatandaşın bağımsız ve tarafsız bir yargı önünde eşit olduğunu hissetmesinin, gerçek bir hukuk devletinin temel şartı olduğunu söyledi.
Gençlerin yaşadığı eğitimde fırsat eşitsizliği ve artan işsizlik oranlarının da gençlerin gelecek kurma hakkını ciddi şekilde engellediğini ifade eden Adıgözel, gençlerin umudunu kaybettiği bir ülkede insan haklarından söz etmenin mümkün olmadığını vurguladı.

“Önce Ahlak ve Maneviyat” Prensibiyle İnsan Hakları Yaklaşımı

Yeniden Refah Partisi’nin insan haklarına bakışının, merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “Önce Ahlak ve Maneviyat” prensibi üzerine kurulu olduğunu dile getiren Adıgözel, insan haklarının siyasi bir araç değil, medeniyetin ve inancın insana yüklediği kutsal bir sorumluluk olduğunu ifade etti.
“Yaratılanı Yaratandan ötürü sevmek” anlayışının parti politikalarının temelini oluşturduğunu belirten Adıgözel, adil ekonomik düzen ve gerçek hukuk devleti ilkeleriyle yönetilen bir Türkiye inşa edeceklerini söyledi.

En çok işçi aranan ilk 10 meslek açıklandı: Turizm ve otelcilik öne çıktı
En çok işçi aranan ilk 10 meslek açıklandı: Turizm ve otelcilik öne çıktı
İçeriği Görüntüle

“Mazlumlar İçin de Mücadele Edeceğiz”

Açıklamasının sonunda tüm dünyadaki mazlumların sesine kulak verilmesi gerektiğini belirten Adıgözel, mücadelelerinin yalnızca Türkiye’de yaşayan vatandaşların değil, dünyanın dört bir yanında zulüm altında bulunan insanların haklarını da kapsadığını söyledi.
İnsan haklarının sözde değil, icraata dönüştüğü bir düzen kurana kadar çalışmalarını sürdüreceklerini vurgulayan Adıgözel, “Kalplerimiz sadece kendi milletimiz için değil, tüm mazlum coğrafyalar için atsın” diyerek açıklamasını tamamladı.

Kaynak: Süleyman Adıgözel