Yozgat’ta son dönemlerde özellikle genç nüfusta sosyal medya kullanımı ciddi bir artış gösteriyor. Gençler, başta Instagram, TikTok ve YouTube olmak üzere sosyal medya platformlarında saatler geçiriyor. Durum öyle bir noktaya geldi ki, birçok genç geceleri uykusuz kalıyor ve sabaha yorgun uyanıyor. Aileler ise çocuklarının bu sanal dünyanın içine fazlasıyla kapıldığını söylüyor.
Sosyal medya bağımlılığı, yalnızca bir eğlence aracı olmaktan çıkıp artık ciddi bir toplumsal soruna dönüşmüş durumda. Uzmanlar, bu durumun çağımızın en yaygın davranışsal bağımlılıklarından biri haline geldiğini ifade ediyor.
Okul çağındaki çocuklarda odaklanma sorunu dikkat çekiyor
Sosyal medyada geçirilen uzun saatler, özellikle okul çağındaki çocuklarda dikkat dağınıklığı ve motivasyon kaybı yaratıyor. Yozgat’ta görev yapan bazı öğretmenler, öğrencilerin derse odaklanmakta zorlandığını ve ekran bağımlılığının akademik başarıyı da olumsuz etkilediğini dile getiriyor.
Gün içinde zihinsel yorgunluk yaşayan öğrencilerin dersi takip etmekte güçlük çektiği, ödevlerini aksattığı ve arkadaş ilişkilerinde uzaklaştığı gözlemleniyor. Veliler de bu durumdan kaygılı. Birçok aile, çocuklarının artık gerçek dünyadan kopup dijital ortamlarda yaşamaya başladığını düşünüyor.
Aileler ve öğretmenler destek bekliyor
Yozgatlı aileler, çocuklarının sosyal medya bağımlılığıyla mücadelede yalnız kaldıklarını belirtiyor. Özellikle bazı veliler, çocuklarının saatlerce telefona gömüldüğünü, eskisi gibi sohbet etmediklerini ve paylaşımda bulunmadıklarını ifade ediyor. Bu durumun aile içi iletişimi de zayıflattığına dikkat çekiliyor.
Uzmanlar, bu bağımlılıkla mücadele için aile, okul ve kamu kurumlarının iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurguluyor. Okullarda farkındalık seminerleri düzenlenmesi, dijital okuryazarlığın artırılması ve çocuklara alternatif sosyal etkinliklerin sunulması gibi adımların önemine dikkat çekiliyor.
Sosyal medya sessizliğe yol açıyor
Yozgat’ta birçok kafe ve gençlerin bir araya geldiği alanlarda artık derin bir sessizlik hakim. Gençler eskisi gibi sohbet etmek yerine, yan yana oturup telefonlarına gömülmeyi tercih ediyor. Bu durum, yalnızca bireysel değil, toplumsal anlamda da iletişim becerilerinin körelmesine yol açıyor.
Yazışarak iletişim kurmaya alışan bir nesil, zamanla duygu ve düşüncelerini sözlü olarak ifade etmekte zorlanabilir. Uzmanlar, bu sürecin uzun vadede sosyal ilişkileri ve ruh sağlığını da olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.
