Akran zorbalığı, günümüzde okul yöneticilerinin, öğretmenlerin ve ebeveynlerin dikkatini çekmesi gereken temel problemlerden birisidir. 
Zorbalık, fiziksel ya da psikolojik olarak çeşitli şekillerde oluşabildiği gibi, genel olarak bireye zarar vermeyi amaçlayan ve tekrar eden davranışlar olduğunu ifade eden Yalvaç, bireylerde saldırgan davranışlara sebep olan faktörler arasında olumsuz çevre ve aile içinde yaşanan zayıf iletişim en büyük sebeplerden olduğunu söyledi.
Anne, babaların akran zorbalığına maruz kalan çocuğuna soğukkanlılıkla davranması gerektiğini ve çocuğun hassas bir tavırla dinlenmesi gerektiğini söyleyen Uz.Dr.Yalvaç; “Bilinmelidir ki zorbalığa maruz kalmış çocuk, birçok olumsuz duyguyu bir arada yaşar. Ailenin soğukkanlı ve duygusal tepkileri çocuğun da tepkilerini belirlemektedir. 
Anne babanın olay karşısında fazla tepki göstermesi çocuğun utanmasına, sorunu görmezden gelmesine yol açabilir. 
Çocukları dinlerken kurulan cümlelerin yaşanan üzüntüyü, utancı ya da korkuyu daha fazla arttırmaması çok önemlidir.” Şeklinde konuştu. 
Akran zorbalığına uğrayan çocuklarda fiziksel bulgular olabileceği gibi; içe kapanma, yeme bozuklukları, okula gitmek istememe, akademik başarısızlık gibi durumlar da görülebileceğini de hatırlatan Uz.Dr.Yalvaç açıklamasının son bölümünde şunları söyledi :
“Çocuğunuza okul hiyerarşisi içinde kendi hakkını aramayı ve çözüm üretmeyi öğretmek temel hedefimiz olmalıdır. Ayrıca, çocuk öğretmenlerinden de yardım isteyebileceğini bilmelidir. Çocuklarına zorbalık uygulayan kişinin daha güçlü ya da haklı değil, sadece daha saldırgan ve haksız olduğunu anlatmanız önemlidir. Eşitlik kavramının altını çizmek oldukça önem teşkil etmektedir. Çocuklarımız kendini korumayı, savunmayı ve hakkını aramayı öğrenmelidir. Fakat kendini korumak başkasına zarar vermek değildir. ‘Sana vurana sen de vur’ tavsiyesi yanlıştır, bu durum çocuğunuzun ileride öfke kontrolü zayıf ve sorunların çözümünü şiddet olarak gören bir yetişkin olmasına sebep olur. Bu süreçte çocuğunuza yol gösterici olarak çocuğun da stres ile baş etme becerisini geliştirmesine fayda sağlamak temel hedefimiz olmalıdır. 
Çocuklar aile içerinde ebeveynlerin davranışları gözlemlerler ve haksızlığa karşı nasıl bir tutum sergileyeceği de ona göre şekillenir. Bu sebeple aile içindeki ilişkilerin şefkat ve sorumluluk duygusuna dayanması oldukça önemlidir. 
Çocuklar öncelikle aile içinde değer yargılarına ve kişilerin sınırlarına saygı duymayı öğrenir. Bu nedenle şiddete, zorbalığa izin vermeyen, bireylerin kararlarına saygı duyan, değer veren ebeveynler olmak çocuklar için örnek teşkil etmektedir.” Haber Merkezi
 

Editör: Hakimiyet Gazetesi