Toplantıda İl Müftüsü Ali Gülden, Filistin'deki insanlık dramına ve süregelen zulme dikkat çekti.
Yozgat İl Müftüsü Ali Gülden, Filistin'de devam eden acı olayları vurgulayarak, Filistin halkının maruz kaldığı zulme ve zorluklara dikkat çekti. Gazze'de devam eden yangın ve saldırılar sonucunda özellikle çocuklar ve bebekler de dahil olmak üzere birçok masum insanın hayatını kaybettiğini ifade etti. Gülden, bu durumun insanlık için büyük bir trajedi olduğuna ve insani değerlerin çiğnendiğine dikkat çekti.
Filistin'deki bu acı tabloya karşı dünyanın dört bir yanından tepkilerin geldiğini belirten İl Müftüsü, Türkiye'nin de bu tepkiler arasında yer aldığını ve bu dramı sonlandırmak için çaba gösterdiğini ifade etti. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Türkiye genelinde başlatılan Filistin yardım kampanyasına Yozgatlıların büyük bir katkı sunduğunu açıklayan Ali Gülden, kermes ve bağışlar sonucu toplamda 2 milyon 390 bin lira toplandığını paylaştı.
Konuşmasının devamında,  İl Müftüsü Ali Gülden, Malum olduğu üzere bir önceki cumada ilimiz genelinde Filistin'de, Filistin'in birçok bölgesinde özellikle Gazze'de devam eden bir ayı aşkındır devam eden bir yangın var, bir ateş var. 
İnsani hiçe sayıldığı bir insanların üzerine yağan bomba süreci var. Süreç tabii dünyanın her bir köşesinde vicdanı olan ben insanım diyen herkese bir şekilde dokundu. 
Herkesi de kendi ölçeğinde harekete geçirdi.  İşte bugün haberlere baktığımızda görüyoruz ki Avrupa'nın hemen hemen bütün ülkelerinde Amerika'da dünyanın birçok köşesinde yanan bu ateşin bir zulüm halinde yandığı, masumların katledildiği belki İnsanların uzun zamandır unutamadığı İkinci Dünya Savaşı'nda atılan  bombadan kat kat daha fazlası Gazze'de dar bir bölgeye atıldığını haberlerde duyuyor, işitiyor, görüyoruz.
Zira 10 bini aşkın bir ölüden bahsediliyor. Şehitten bahsediliyor Filistin'de. Bunların 5 bine yakınının Çocuklardan, bebeklerden oluştuğu ifade ediliyor. Bunun yanında bir 3 bine yakın da kadınlar dahil edildiğinde aslında savaş hukukunda dokunulmaması gereken bir kitlenin bir aya aşkındır devam eden bu orantısız savaşta mücadelede ölmemesi gerekenler üzerine bombaların atıldığına Siyonistlerin hiçbir insani değeri dikkate almadan bu süreci yürüttüğüne hep beraber şahitlik ediyoruz.” dedi
 “Kermes açarak destek olduk”
Müftü Gülden “Biz tabii bu rakamla yetinmedik. malumunuz geçen hafta içinde 3 günlük bir de kermes tertip ettik. Sayın Valimizin müsaadeleri ve takdirleriyle.  Bu kermesimizin Şehir meydanında, Cumhuriyet Meydanı'nda açtık. Çarşamba, perşembe, cuma olmak üzere üç günlük bir kermesimiz oldu. 
Cuma günü bir yarım günlük de burada külliyemizde bir ayağını da burada açmış olduk. Daha sonra şaki itibariyle buradaki kermesi de meydana taşımış olduk.  Bu Üç günlük kermes süreci içerisinde bizim Yozgatlı kardeşlerimiz sadece bu kermes meydanlarında orada kendilerine sunulan o ufak ikramlara verdikleri katkı kanalıyla altı yüz elli dört bin lira gibi bir rakam bir araya geldi. Bu il merkezi ve köy topladığımız yardımları ikiye katlamanın üstünde bir rakam oldu. Demek ki daha geniş alanlara doğru biz bu yardımı taşıyabilsek Yozgatlı kardeşlerimizin her birinin bu yanan ateşe bir su serpme anlamında bir katkı sunma anlamında daha büyük desteklerin olabileceğini gördük Bunun yanında tabii banka hesaplarımızı da biz paylaşmış idik. Banka hesaplarımızda da yüz binin üzerinde bir katkı eee geldi.
Dolayısıyla bizim il ve ilçelerimizin tamamını dahil ettiğimizde bu dar zamanda oluşmuş işte cumada sadece cuma çıkışıyla sınırlı olan yardım Maaliyeti buna ilave olarak da üç günlük bir kermes faaliyetiyle beraber ilimizden toplam 390 bin lira gibi bir rakam ortaya çıktı ki 2 milyon 390 bin lira. 2 milyon390 bin lira bugüne kadar şöyle geriye doğru ben birkaç yıllık süreci inceleyip Baktığımda Yozgat'ta çıkan en üst rakam olarak ortaya çıktı.
 Bu da görünüyor ki  özellikle işte o akşam haberlerde, parçalanan cesetler annelerinin başında ağlayan bebekler, elleri, yüzleri toprakla bulaşmış,  şoka girmiş çocuklar. O görsel Demek ki insanımız  görünce  bu yardım damarları, her ne kadar ekonomik açıdan işte şu kadar dardayız, bu kadar sıkıntıdayız türü paylaşımlar, bilgiler, vatandaş arasında dolanıyor olsa da bizim insanımız yeri geldiğinde kendisi aç olsa da, kendisi  imkan  açısından geniş Olmasa da  kendisi dardayken de verebildiğini göstermiş oldu. İfade etti
“Hac kayıtlarımız başladı”
Müftü Gülden “Tabii bir Burada bir araya gelmişken müftülük olarak bizim bu faaliyet dışında da elbette yeni dönemin, yeni eğitim dönemi başladı. Kışa girdik. Artık köylerden yavaş yavaş şehir merkezine doğru insanlarımızı gelmeye başladılar. Bu çerçevede bazı bilgileri de yeri gelmişken sizler kanalıyla ben Yozgatlı kardeşlerimizle paylaşmak istiyorum. 
Süreçleri de öteden beri şahitlik ediyoruz. Şunu da biliyoruz ki sadece Yozgat ölçeğinde iki milyonun üzerinde bir müracaat var. Yani bu 2 milyon gibi ciddi bir rakamın içerisinde işte bu sene bizim Yozgat'ta 556 kişilik bir Yozgat'tan bu yıl hacca gidecek rakam ortaya çıktı.
Yani o 2 milyonla 500 ya da en fazla 600 diyeyim siz ona. 600 rakamını mukayese ettiğinizde aradaki fark geniş bir fark olarak aynı oranlar Türkiye genelinde de geçerli oranlar. Dolayısıyla çok Az sayıdaki insana bunun çıkıp nasip olduğunu ve büyük bir kitlenin de bekleme noktasında bir sonraki yıllara doğru tehir edildiğini görüyoruz. dolayısıyla burada tabii kura meselesiyle ilgili bu müracaatı yapanların her birinin farklı farklı değerlendirmeleri, beklenti var. Ama şu anda başkanlığımızın bakanlıklar arası haç komisyonuyla alıp uyguladığı kura sistemi öteden beri uygulanan ve bu konuda ısrarla herhangi bir açık verilmeyen sadece kurada çıkanların gittiği ama kurada çıkanların dışındaki gidenlerin de bizim ülkemize verilen o kotaya dahil olmayan türdeki gidişler olduğunu ya bazen Suudi Arabistan konsolosluğu kanalıyla verilen ekstra vizelerle ya ülkeye tanınan farklı kademedeki alanlara tanılan vizeler kanalıyla ya da şirketlerin hac kotası dışında götürdük hizmet kalemlerine dönük unvanlarla hacca gidildiğini biliyoruz. “ konuştu.
“Eğitim faaliyetlerimiz devam ediyor”
Müftü Gülden “    Malumlarınız bizim kış geldiğinde özellikle tatil bitip okullar açıldığında bizim de faaliyete geçen ihtiyaç odaklı diye tabir ettiğimiz ve ağırlıklı olarak hanımlar üzerinde yürüyen bir kış eğitim faaliyetimiz var. 
bizim bu faaliyetlerimiz bu sene ilimiz merkezi ve köyler olmak üzere  tabii köylerde biz bu ihtiyaç odaklı kursları açarken Kur'an kursu imkanı ve mekanı olan yerleri ve insan altyapısı müsait olan köylerimizi tercih etmek suretiyle bugün itibariyle bizim toplamda öğrenci sayılarımız ihtiyaç odaklı da üç bin üç yüz otuz üç sayısına ulaştık. Yani bizim ilimiz merkez ve köyler olmak üzere önümüze böyle bir rakam çıktı. 
Bu ihtiyaç odaklı dediğimiz grup tekrar ediyorum. Ağırlıklı olarak öğrenci olma vasf Taşmış hanımlardan oluşan kurslarımız. Hanımlara hitap eden kurslarımız ve bizim üniversite mezunu ağırlıklı olarak üniversite mezunu olan Kur'an kursu öğreticilerimiz tarafından kış boyunca eğitim dönemi süreci içerisinde devam eden bir kuşlar olarak yürüyor. Bunların içerisinde Bugün iki yüz elli üç dört altı yaş öğrencimiz oluştu. Bu sene geçen yıl bu rakamımız günlerdeydi.
 Bu il genelini ifade ediyoruz. Bizim ilimiz merkezinde ise bu sayımız üç yüz on dokuz. Bunun Dışında bizim bizde hafızlık ayağımız var. Yani ihtiyaç odaklı dört altı yaş, bir de hafızlık kurslarımızla devam eden öğrencilerimiz var. Hafızlık ayağında ise bizim öğrencilerimiz iki gruba ayrılıyor. Bunlardan birisi proje hafızlık dediğimiz Milli Eğitim Müdürlüğü Din Öğretimi Genel Müdürüyle müdürlüğüyle beraber yürüttüğümüz hafızlık eğitimi ki bu iki yıl olarak takvimlinmiş bir eğitim. 
Birinci yılı komple hafızlık hazırlığa hazırlanıp ikinci yılında da hafızlık yapmak şeklinde bir taraftan eğitimin devam ettiği, bir taraftan da hafızlık sürecinin devam ettiği bir eğitim. İlimizde bu eğitim. İlimiz Merkezinde devam ediyor. Bu sene ilave olarak başlattık. Kısmi olarak başladı orada. ”dedi
“Üniversite içerisinde yayın evi yapacağız”    
Müftü Gülden “ Bizim özellikle üniversite bünyesinde, malumunuz orada bir  Erdoğan Akdağ  camimiz var. Onun  arka tarafında geniş bir kullanım alanına sahip gençlik merkezimiz var bizim. Bu gençlik merkezinde bu yıl itibarıyla Halk Eğitim'le beraber başlattığımız  işte kaliografiden tutun da  yabancı dili eğitimlerine varıncaya kadar oradaki tüm öğrenci Üniversite öğrencilerine hitap edecek bir ayağı ilahiyat fakültesiyle beraber koordineli, bir ayağı işte halk eğitimle beraber destekli. 
Zaten merkezinde bizim müftülük olarak kendimizin yer aldığı şu anda altı tane kursumuz planlanmış durumda. Hocaları belirlenmiş durumda. Orada da haftalık  belli günlerinde oradaki tüm odalarımızın kullanılabileceği şekilde bir faaliyeti başlattık. 
Yani ilk adımını attık önümüzdeki süreçte bu oturmuş, yürümüş bir faaliyete dönecek. Orada belki sizler önümüzdeki süreçte tekrar bir araya gelip oradaki faaliyetinizi, faaliyetlerini fizikken görme ve gösterme imkan olur diye düşünüyorum. Geçen yıl itibariyle biz orada ısınma sorunu yaşamıştık. Bir önceki yıl. Geçen yılın sorununu çözmek adına oradaki tabii tüm o eklenti alanların kubbeleri kubbe şeklinde yapılmış. Mekanların üstü kubbe şeklinde yapılmış. Biz ısınma sorunu yaşadık.  Isınmayı daha kolay hale getirdik. Artık öğrenciler daha rahat orada  bu iletişimi gerçekleştirecekler. Bir başka Rektör Bey'le şöyle bir görüşme yaptık. O da onayladı bunu. Eğer bunu Başarabilirsek Türkiye Diyanet Vakfı'nın bir yayın evini orada uygun bir noktamız var. Orada bir yayınevi açalım istiyoruz. Kitap çeşitliliği olsun. Ora kafe şeklinde olsun. Öğrencilere bedava orada çay ikram edelim. Her gelen öğrenci çayını içsin. kitap almadan okuma ortamı olsun. 
Alsın okusun. Almak isteyen alsın şeklinde üniversite öğrencilerini biraz daha çeşitli oranda bilme fırsatımızı yakalayalım. Hedefini kendisiyle paylaştık, o da destekledi. 
İnşallah Diyanet Vakfı'mız da bunu da çözebilirsek üniversitedeki o camimizde biraz daha canlı, biraz daha herkese dokunur. 
Her Öğrencinin bir araya geldiği bir mekan haline gelirse bu da bizim şehre karşı sorumluluğumuzu, vazifemizi bir basamak daha yukarıya taşıma fırsatını bizlere verecek diye düşünüyor. 
bizim bu faaliyetlerimizi halkımıza duyurma noktasında verdiğimiz bu destek çağrımıza kulak verip burada şimdi bir araya geldiğiniz için ben hepinize ayrı ayrı tekraren teşekkür ediyor, faaliyetlerinizin, hem dünya hem ahirette Rabb'imiz tarafından  bir karşılığa, bir  arzu ettiğiniz nimetlere tebdil edilmesini Rabbimizden niyaz ediyor. 
Çalışmaya Başarılar diliyorum. “ Şeklinde konuştu 
                    HABER SALİH AKGÜL
 

Editör: Hakimiyet Gazetesi