Yozgat HAK-İŞ Konfederasyonu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Yozgat'ta coşkuyla kutladı. HAK-İŞ Konfederasyonu Yozgat İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Yozgat Şube Başkanı Ferman Zararsız, sendika üyeleriyle birlikte Cumhuriyet Meydanı'nda bir basın açıklaması yaparak emeğin kutsallığını vurguladı, emekçilerin sorunlarını ve taleplerini kamuoyuyla paylaştı.
Başkan Ferman Zararsız, yaptığı açıklamada 1 Mayıs'ın sadece bir kutlama günü olmadığını, aynı zamanda "birlik, mücadele ve dayanışma günü" olduğunu belirterek sözlerine başladı. Zararsız, "Ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında emeğinden vazgeçmeden çalışan emekçilerin günüdür bugün. Bizler, emeğin hakkını savunmak için 81 ilde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde omuz omuza yürüyen teşkilat mensuplarıyız" dedi. Alın terinin, emeğin ve birlik ruhunun bu özel günde bir kez daha anlam kazandığını ifade etti.
Zararsız, konuşmasında ülkenin huzur ve güvenliği için canını feda eden tüm şehitleri ve gazileri rahmet ve minnetle anarken, iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybeden tüm emekçileri de saygıyla yad etti, yaralı işçilere acil şifalar diledi.
HAK-İŞ'in 1 Mayıs haftası kapsamında ülke genelinde yoğun bir etkinlik programı yürüttüğünü belirten Zararsız, çeşitli illerde düzenledikleri basın toplantılarıyla örgütlenme ve kayıt dışı istihdamla mücadele, refahın adil paylaşımı, taşeron işçilerin sorunları, emeklilik sistemi ve iş mevzuatının güncel sorunları gibi pek çok konuyu kamuoyunun gündemine taşıdıklarını söyledi. Bu etkinliklerle ülke genelinde güçlü bir birlik, mücadele ve dayanışma ruhu sergilendiğini vurguladı.
"Haksız Yere İşten Çıkarılanların Yanındayız"
1 Mayıs meydanlarından haksızlığa uğrayan işçilere seslenen Zararsız, "Van ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyelerinde hukuksuz ve haksız şekilde işten çıkarılan, 360 gündür eylem çadırında ekmeği ve hakkı için direnen emekçi kardeşlerimizin, Altındağ Belediyesi, Lezita ve Yolbulan’da grev yapan, aylardır alın teri ve emeği için mücadele eden emekçilerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz" dedi. HAK-İŞ olarak sendikal hak ve özgürlüklere yönelik tüm müdahaleleri kınadıklarını ve sendikadan istifaya zorlanan, işten çıkarılan emekçilerin işlerine iade edilmesi için mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini ilan etti.
Ekonomik ve Sosyal Talepler Dile Getirildi
Başkan Zararsız, açıklamasında HAK-İŞ'in temel ekonomik ve sosyal taleplerini de sıraladı. Tüm emekçilerin ücretlerinin enflasyona karşı korunmasını, emekçilerin ve emeklilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını istediklerini belirtti. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun demokratik ve katılımcı bir yapıyla yeniden düzenlenmesi, toplu sözleşme düzenini bozmayacak bir asgari ücret belirlenmesi gerektiğini savundu. Çalışamayan veya geliri yetersiz vatandaşlara bireyi esas alan düzenli asgari gelir yardımı sistemi kurulması, işsizlik sigortası ödeneğinin çalışma süresiyle orantılı hale getirilmesi gibi taleplerini dile getirdi. Vergilendirmede aile yükümlülüklerinin dikkate alınmasını, ücretlerdeki vergi yükünün azaltılmasını ve az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması anlayışının benimsenmesini istediklerini vurguladı.
Sendikal Haklar ve İş Güvencesi Vurgusu
Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması, sendikalı işyerlerinin teşvik edilmesi ve sendikal hakların kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Zararsız, toplu iş sözleşmesi yetki tespit süreçlerinin hızlandırılmasını talep etti. İşe iade davalarının güvenceye kavuşturulması ve özellikle sendikal nedenle yapılan fesihlerde işçilere mutlak iş güvencesi getirilmesini istedi. İş akdi sona eren işçinin tüm alacaklarının pazarlıksız ödenmesinin yasal ve ahlaki bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Zararsız, arabuluculuk müessesinin hukuk sistemindeki eşitsizlikleri artırdığı gerekçesiyle kaldırılmasını ve uyuşmazlıkların etkin çözümü için yeni bir sistem kurulmasını talep etti. Tüm çalışanların kıdem tazminatına erişimini sağlayacak adil bir modelin oluşturulmasını istediklerini ekledi.
Sosyal güvencenin tüm emekçiler için sağlanması, kayıt dışı çalışmanın son bulması ve çocuk işçiliğinin önlenmesi gibi konular da HAK-İŞ'in talepleri arasında yer aldı. Kadınların, gençlerin ve engellilerin istihdama katılımını kolaylaştıracak politikalar oluşturulması, eğitim-istihdam geçişinin desteklenmesi ve staj/çıraklık süreçlerinin güvenceli hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Dijital ve iklim dönüşümü süreçlerinde işçilerin eğitim yoluyla desteklenmesi, yeşil işlerin yaratılması ve çevre dostu istihdam stratejisi oluşturulması da dile getirilen taleplerdendi. Göçmen ve mülteciler için de sürdürülebilir ve uyum odaklı iş ve sosyal güvenlik mevzuatı politikaları gerektiğini belirtti.
Kamu İşçilerinin Sorunları ve Uluslararası Dayanışma
Taşeron sistemine karşı mücadelelerinin kazanımı olan 696 sayılı KHK ile sağlanan kadro düzenlemesini tarihi bir başarı olarak değerlendiren Zararsız, kadroya geçen işçilere tayin ve becayiş hakkı verilmesi, belediye şirketlerinde çalışan işçilere ilave tediye ödenmesi ve kadro dışı kalan tüm işçilere istisnasız kadro verilmesi gibi çözülmeyi bekleyen sorunları da gündeme getirdi. İş tanımlarının netleştirilmesi, görev geçişlerinin kolaylaştırılması ve işyerlerinde mobbingin son bulması taleplerini yineledi. 2025 yılı Kamu Çerçeve Protokolü sürecinin sosyal diyalogla yürütülmesini ve taleplerin karşılanmasını istediklerini belirtti. Mevsimlik ve geçici kamu işçilerinin sorunlarının çözülmesi ve çalışma sürelerinin uzatılması taleplerini de dile getirdi.
Açıklamasının sonunda, HAK-İŞ'in emeğin vicdanı olarak dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan mazlumların yanında olduğunu belirten Zararsız, Filistin başta olmak üzere, Doğu Türkistan ve Arakan gibi coğrafyalarda yaşanan insan hakları ihlallerini kınadı.
Haber Merkezi



