Yozgat Bozok Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfiye Acer Şentürk, sabah yürüyüşü sırasında gördüğü ekmek israfına tepki gösterdi. Şentürk, kısa bir yürüyüşte dahi onlarca ekmekle karşılaştığını belirtti.

Gördüğü manzara karşısında çok üzüldüğünü belirten Prof. Dr. Şentürk, “Belediye 100 metre ara ile çöp kovası bırakmış, neredeyse hepsinin etrafı ekmek dolu” dedi.

Şentürk, “İnsanların bu kadar duyarsız ve vurdumduymaz olması beni çok üzdü. Bizim kültürümüzde ekmeğe saygı vardır, yerde gördüğümüzde alır bir kenara koyarız. Dolayısıyla bu manzara bana çok hoyratça geldi, içimi acıttı” şeklinde konuştu.
“HAYATIMIZI, SEVGİMİZİ, KAYNAKLARIMIZI İSRAF EDİYORUZ”

İsraf kavramının yalnızca gıda ile sınırlı olmadığını vurgulayan Şentürk “Zamanı, hayatı, elimizdeki imkanları, bize verilen sevgiyi ve saygıyı israf ediyoruz. Kendi zamanımı israf ettiğimde zararı en çok bana oluyor ama toplumsal olarak suyu ve gıdayı israf etmek, gelecek nesillere büyük bir haksızlıktır” ifadelerini kullanan Şentürk, Dünyada en çok kıtlığı çekilen şey su ve gıda olduğunu be yakın gelecekte bu sorunlarla karşı karşıya kalabileceğini vurguladı.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, DÜNYAYI EMANET BIRAKMAKTIR”

Sürdürülebilir yaşamın önemine değinen Şentürk, Kızılderili atasözünden örnek vererek şunları söyledi: “Biz dünyayı atalarımızdan miras almadık, gelecek nesillerden emanet aldık. Mesele tam da budur. Kaynakları bilinçli kullanmalı, dünyayı yaşanabilir bir şekilde bizden sonrakilere bırakmalıyız.”
“KÜÇÜK ÖNLEMLER BÜYÜK FARK YARATIR”

Bireysel tedbirlerin önemine işaret eden Şentürk, kendi yaşamından örnekler verdi: “Kurumuş ekmekleri rondodan geçirip köfte yapımında kullanıyorum. Duş almadan önce ısınana kadar akan suyu biriktirip klozette ya da temizlikte değerlendiriyorum. Salata yaparken kullanılan suyu çiçeklere döküyorum. Belki bu küçük şeyler dünyayı kurtarmaz ama bireysel duyarlılıkla büyük fark yaratılabilir.”

İsrafın yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda vicdani ve insani bir sorumluluk olduğuna dikkat çeken Şentürk, “Dünyanın hiçbir kaynağı sınırsız değil. İnsanlığın hırsı ve bencilliği sınırsız ama doğa sınırlı. Paylaşmayı bilir, israfı önlersek hem psikolojik hem sosyal anlamda daha iyi hissederiz” ifadelerini kullandı.




